İŞLENMİŞ KEÇİ GÜBRESİ
Gübrelerin toprağa veya doğrudan bitkiye verilmesine gübreleme denir. Organik ve kimyasal olmak üzere ikiye ayrılır. Organik gübreleriçinde en çok kullanılan ahır gübresidir. Ahır gübresi genellikle at, inek, koyun, keçi vb. hayvanların katı ve sıvı dışkıları ile yataklık olarak kullanılan sap, saman gibi maddelerden meydana gelen karışımdır. At ve koyun dışkıları daha az su içerdiği için sıcak (kuru) gübrelerdir. Çürümeleri kolay olup çürüme esnasında yüksek sıcaklık oluştururlar. Daha fazla su içeren sığır gübrelerine ise soğuk gübre denir. Sıcakgübreler soğuk gübrelere göre daha çok bitki besin maddesi içerirler. Ahır Gübreleri içinde en kuvvetlisi kümes hayvanlarının (özellikle güvercin) gübreleridir. Bunun için bu gübrelerin daha az kullanılması gerekir. Ayrıca koyun gübresi de sığır gübresine göre daha az kullanılmalıdır.
Hayvanlar yedikleri yemin ancak % 45 inden faydalanabilirler. Yemde bulunan bitki besin maddelerinin yarısından fazlası dışkıyla ahır gübresine geçer. Bu nedenle ahır gübresi içerdiği besin maddelerinden dolayı bitkiler için zengin bir besin maddesidir.
AHIR GÜBRESİNİN TOPRAĞA VERİLME ZAMANI VE MİKTARI
Üretim cinsine göre dekara 1-4 ton ahır gübresi verilebilir. Organik maddesi az olan topraklara daha fazla ahır gübresi kullanılmalıdır. Ancak gübrenin olgunlaşmış ve yanmış olmasına dikkat edilmelidir. Yanma sırasında gübre içindeki yabancı ot tohumları ve hastalık etmenleri etkisini kaybeder. Ahır gübresinin değerini korumak ve ahırda temiz ve kuru yatacak yer sağlamak için hayvanların altlarına yeterli miktarda sap, saman gibi yataklık serilmelidir. Yataklık, idrarın akıp gitmesini önleyerek bitki besin maddelerinin tutulmasını da sağlayarak gübrenin yararını artırır.Kültür bitkileri içinde ahır gübresinden en fazla yararlanan bitkiler sebzeler ve çapa bitkileri iken, tahıllar içinde en fazla çavdar yararlanmaktadır. Ahır gübresiyle gübreleme, az yağış alan bölgelerde ve ağır bünyeli topraklarda sonbahar, çok yağış alan bölgelerde ve kumlu topraklarda ise ilkbaharda yapılır. Böylece, gübreden yıkanmayla ortaya çıkacak kayıplar azaltılmış olacaktır. Ahır gübresi tarlaya taşınır taşınmaz pullukla toprağa karıştırılmalıdır.
YANMIŞ (ÇÜRÜTÜLMÜŞ) AHIR GÜBRESİ NASIL OLMALIDIR
Ahır gübresinin bitkiye faydalı olabilmesi için yanmış ve olgunlaşmış olması gerekir. Taze iken toprağa verilen ahır gübresinde karbon / azot oranı yüksek olduğu için bitki bundan faydalanamaz ve bitkide azot noksanlığını ortaya çıkar.
Ahır gübresinin yanması ile karbon / azot oranı düşürülmektedir.
Gübre yığınlarından sızarak uzaklaşan suyun koyu renkli olması yıkanmanın en belirgin işaretidir. Gübrenin şerbeti olarak anılan bitkiye yarayışlı besin maddelerini içeren bu sıvının yıkanıp uzaklaşmasına engel olunup, kayıpların asgari düzeye indirilmesi için ahırdan çıkarılangübre;
Sert bir zemine serilerek sıkıştırılmalı,
Gübre yığını yeterli düzeyde nem içermeli,
Gübre hava şartlarından en az düzeyde etkileneceği bir yerde yapılmalı,
İmkanlar elverdiğince yığın bozulmadan saklanmalıdır.
Ahırdan çıkan gübreyi düzenli olarak doğrudan tarlaya taşıyıp, toprakla karıştırmak pratik değildir. Bu nedenle ahırdan çıkan gübre sert bir zeminde, hava şartlarından fazla etkilenmeyecek şekilde bir yere yığın yapılır.Saklama şekillerindeki farklılıktan dolayı ahır gübresi sıcak ve soğuk olmak üzere iki çeşittir. Ahır gübresinin sıkıştırılmadan yığınlar halinde biriktirilmesi ile gübre havalı şartlarda parçalanmakta ve sıcaklık 60 dereceye ulaştığında (yazın bir haftada, kışın 15-20 günde) elde edilen gübreye sıcak gübre denilmektedir. 2-3 gün bu sıcaklıkta tutulan gübrenin, daha sonra sıkıştırılmasıyla yığın içersinde havasız ortam sağlanmakta ve ısı düşürülmektedir.Bu yöntemle parçalanma hızlı olup, 3 ay gibi bir zamanda gübre tarlaya taşınabilir duruma gelmektedir.
Ahırdan çıkarılan taze gübrenin sıkıştırılarak havasız şartlarda çürütülmesi ile elde edilen gübreye soğuk ahır gübresi denir. Bu yöntemle parçalanma oksijensiz şartlarda olup, sıcaklık 30 dereceyi geçmez. Daha çok sap, saman bakımından fakir, kesif yemle beslenmiş hayvanlardan elde edilen gübreler bu yöntemle çürütülmektedir.
Ahır gübresinde azot kaybını engellemek için kimyasal koruyucular karıştırılarak gübrenin etkisi arttırılabilir. Fosforik, sülfürik ve hidroklorik asit gibi güçlü asitler etkili koruyucu maddelerdir. Fosforik asit, gübrenin fosfor oranını arttırdığından daha avantajlıdır. Güçlü asitlerin kalsiyum tuzlarından olan kalsiyum sülfat, kalsiyum klorür ve kalsiyum nitrat koruyucu madde olarak değer taşır ve gübreyle karıştırılınca azot kaybını önler. Kalsiyum sülfat (jips) içeren Triple Süper fosfat gübresi etkili bir koruyucudur. Bir ton taze gübreye yaklaşık 15 kg kadar karıştırılması yeterlidir.
Torf nemli ve çok yağış alan yaz sıcaklarının düşük olduğu yörelerde bataklık ve benzeri su altındaki arazilerde yetişen bitkilerin, (genellikle ‘sphagnum’ denilen yosunlar ve bataklık sazlarının) su dibinde çökerek kısmen çürümesi, su altında hava ile ilişkisi kesilmiş bir ortamda yıllarca çürüyüp birikerek kalın yataklar meydana getirmesi sonucu oluşur.
Açık kahve rengi veya sarımsı kahverengi lifli tipler odunsu, toprak halinde veya taneli olup asitle az alkali arasında yer alırlar. Bu organik artıkların tamamıyla ayrışmamış olanlarına torf, iyi ayrışmış ve organik maddesi fazla olanına toprak adı verilmektedir.
Torfun hacim ağırlığı düşük, su tutma kapasitesi yüksektir. Büyük oranda gözeneklilik gösterirler. Bu özellikleri nedeniyle harç yapımı için çok elverişlidir. %100 doğal bir malzemedir.
Asit reaksiyonludur. Ph'sı 3.5-4.5 tur. Azot dışında besin maddelerince fakirdir, bulunmamakla birlikte çok su tutması ve iyon değişimi yoluyla, suyun ve gübrenin bitkiye yavaşça düzenli bir şekilde verilmesini sağlaması önemli üstünlükleri arasındadır. Nispeten sterildir. Orijinal durumda bulunduğu ortamdan alınan Torf önce bir kırıcıdan geçirilir. Parçalanan malzeme elekten geçirilerek malzeme tane boyutuna sınıflandırılır.
Genellikle rengi sarı, kahverengi ve siyah olabilen torf’nın sertliği azdır. Bazıları topraksı bir görünüme sahiptir.
* Toprağı organik ve mineral maddelerce zenginleştirerek kullanıldığı alanlarda bitki kökleri iyi havalandığından bitkinin gelişim hızını arttırır.
* Bitki yetiştirme ortamının bir parçası olup üstün çimlendirme ve köklendirme özelliğine sahiptir.
* Toprağın, su tutma kapasitesini, bitkiyi besleme gücünü biyolojik aktiviteyi arttırır.
* Suda çözünebilir. Gübrenin tapraktan yıkanarak kaybolmasını önler.
* pH nötr veya alkalen topraklarda toprağın su tutma kapasitesini arttırır. Toprağın uzun süreli nemli kalmasını ve gevşemesini sağlar.
Bitki Yetiştirme Ortamında Kullanılan Organik Materyaller
Bitki yetiştirme ortamı olarak tek başına ya da diğer değişik kombinasyonlarla karıştırılarak kullanılan çok çeşitli ortamlar vardır. Bir materyalin seçiminde etkili olan en önemli faktör temin edilebilme kolaylığı ve maliyetidir. Materyalin ekonomik olması ve gerektiğinde istenilen miktar ve nitelikte kolayca temin edilmesi yetiştiricilik için çok önemlidir.
Değişik bitki yetiştirme ortamları
Herhangi bir materyalin yetiştirme ortamı olarak kullanılabilirliğinin en önemli koşulu, bitkiler için zehirli madde içermemesi ve bazı dezenfeksiyon işlemleri sırasında zehirli madde üretmemesidir; ancak bu koşullar sağlandıktan sonra çeşitli materyaller karıştırılarak istenilen fiziksel ve kimyasal özelliklere sahip karışımlar elde edilir. Kullanılan karışımların özelliklerinin iyice bilinmesi gerekir; çünkü bir kültürel uygulama altında iyi sonuç veren bir karışım başka bir kültürel işlem ya da iklim koşulları altında aynı sonucu vermeyebilir. Bundan çıkarılacak sonuç yetiştirme ortamının özelliğine göre farklı özelliklerde karışımlar kullanmak gerekir. Bu karışımlar kullanılırken çevre koşullarının da mutlaka göz önünde bulundurulması gerekir.
Bitki Yetiştirme Ortamında Kullanılan Organik Materyaller
Bitki yetiştirme ortamı olarak çok çeşitli organik materyaller kullanılır. En yaygın olarak kullanılan organik materyal ise torftur. Bu materyaller ve genel özelliklerini aşağıda verilmiştir.
Torf
Torf, yetiştirme ortamında tek başına kullanıldığı gibi diğer materyallerle karıştırılarak da kullanılabilir. Torf kısmen ayrışmış organik materyallerden ibarettir.
Su fazlalığı ve oksijen azlığı gibi sınırlayıcı koşullar altında bitkisel kalıntıların birikmesi sonucu oluşan jeolojik kökenli materyaldir. Torf oluşumuna uygun yöreler fazla yağış alan, nem oranı yüksek ve yaz ayları serin geçen yörelerdir.
Yetiştirme ortamı olarak kullanılan torflar
-Torfları aşağıda verilen şekilde sınıflandırmak mümkündür;
Sphagnum yosun torfu: Bataklık bitkilerinden Sphagnum ve Spalustre’nin kalıntılarının kurutulmuş şeklidir. Hafif ve süngerimsi bir özelliğe sahiptir. Oldukça steril ve su tutma kapasitesi çok yüksektir. Kendi ağırlığının 10-20 katı su tutabilme özelliğine sahiptir. Hafif asidik karakterlidir. İyi drenaj ve havalandırma özelliğine sahiptir. İçeriğinde organik m adde bulunduğundan yetiştirme ortamlarında başarı ile kullanılabilir.
Kamış ve saz turbası: Kamış, saz ve kaba çayır otu gibi bitkilerin kök, gövde ve yaprakların orta derecede ayrışması ile meydana gelir. İçerisinde bazı koloidal bitki artıkları ve kil partiküllerinin varlığından dolayı yetiştirme ortamı olarak kullanılması tavsiye edilmez.
Humus veya bataklık çamuru turbası: Bataklıktaki çeşitli bitkilerin çok ince ayrışması ile meydana gelir. Rengi kahverengi ve siyahtır. Su tutma kapasitesi yüksektir. Bünyesinde fazla miktarda kil içerdiğinden drenaj ve havalanma özelliği iyi değildir. Bu nedenle yetiştirme ortamları için uygun değildir.
Torfun kullanım alanları şunlardır:
Fidanlık ve seralarda yastık yapımında
Sebze üretiminde
Süs bitkilerinde saksı harcında
Tohum çimlendirilmesinde ortam harç karışımında
Çeliklerin köklendirilmesinde
Kültür mantarı üretiminde örtü toprağı olarak
Torfun parçalanma derecesi kalitesi açısından önemlidir. Torfun parçalanma derecesini belirlemek için çeşitli yöntemler geliştirilmiştir. Bunlardan en bilineni Von Post yöntemidir. Bu yönteme göre torf su ile iyice doygun hale getirildikten sonra avuç içerisine alınarak parmaklar arasında sıkılır.
Torf avuç içinde sıkıldığında dışarı akan su ne kadar renksiz ise ve parmaklar arasında dışarı fışkıran torf oranı ne kadar az ise o kadar az parçalanmıştır. Avuç içersinde sıkılan torf dışarı hiç su vermiyor ve parmaklar arasında ne kadar fazla miktarda bulamaç halindeki torf kitlesi dışarı fışkırıyorsa o kadar fazla parçalanmış demektir.
Torfun yetiştirme ortamına sağladığı yararlar ise şunlardır:
Sürekli olarak toprakta su bulunma özelliği vardır. Besin maddece fakir olduğundan istenilen düzeyde gübreleme yapılabilir.Bulundukları yetiştirme ortamına fiziksel ve kimyasal anlamda olumlu etki yapar.İçerlerinde yabancı ot tohumu ve patojen
barındırmaz.Düşük asitlik değerlerinden alkali gübre uygulanmasından pH istenilen düzeyegetirilebilir. Hacim ağırlığı düşük olduğundan taşıma kolaylığı sağlar. Torfun en önemli özelliklerinden biri de fazla miktarda su absorbe etmesi ve suyu bünyesinde tutabilmesidir. Az ayrışmış lifli torflar kendi kuru ağırlığının 15-20 katı kadar su tutabilir.
Torflar çoğunlukla asit özelliktedir. Torfların asitlik derecesini humin asitleri ve fulyo asitleri gibi zayıf organik asitler belirler. pH değerleri genellikle 3,7-4,0 arasındadır. Bitki yetiştirme ortamlarında pH değerinin genellikle 5,5-6,0 arasında olması istenir.
Torf yalnız başına veya perlit gibi materyallerle karıştırılacaksa kireçleme ile pH’ın yükseltilmesi gerekir. Bu amaçla her bir metreküp için 3 kg ince öğütülmüş kireç taşı önerilir. Hindistan Cevizi Lifi, Tozu Hindistan cevizi kabuğu liflerinin işlenmesi sırasında ortaya çıkan 2 mm veya daha küçük boyuttaki lif veya partükülerden meydana gelir.
Ağaç Kabukları
Ağaç kabukları orman sanayinin yan ürünüdür. Ormanlık yörelerde çok ucuza temin edilir. Sera bitkilerinin üretiminde kullanım alanı bulmuştur. Göknar kabukları epifitik orkidelerin yetiştirme ortamı olarak kullanılır. Uygun incelikte öğütülürlerse toprak düzenleyicisi olarak da kullanılır. Ağaç kabukları toprakla karıştırıldığında azot noksanlığı görülür. Bunun için de ek azot verilmesi gerekir; ancak ağaç kabuklarında aynı ürünün talaşlarına göre azot noksanlığı daha az derecede ortaya çıkar.
Kıyılmış veya öğütülmüş ağaç kabukları yetiştirme ortamı hazırlamak için torfun yerine kullanılabilir. Torftan daha ucuzdur; ancak su ve besin maddelerini daha az tutar. Eşit hacimde perlit ve çam kabuğu ile karıştırılıp temel ve sıvı gübre ilave edilirse farklı bitki türlerinde başarı ile kullanılabilir.
Çiftlik (Ahır) Gübresi
Yetiştirme ortamının hazırlanmasında organik madde kaynağı olarak ahır gübresinin kullanımı istenmez; çünkü ahır gübresi kullanıldığında yetiştirme ortamının dezenfeksiyonu gerekir. Bu işlem hem maliyeti arttırmakta hem de dezenfeksiyon sırasında toksik maddelerin çıkmasına neden olmaktadır.Çiftlik gübresindeki organik maddeler protein ve diğer azotlu bileşiklerce zengindir. Bu bileşikler kolayca ayrışarak amonyum ve nitrite dönüşür. Sıcak su buharı ile dezenfeksiyon nitrifikasyon bakterilerinin tamamına yakın kısmını öldürür. Bu durumda ise amonyum halindeki azotun nitrata dönüşümü durma noksanına gelir. Isı ile dezenfeksiyondan sonra yetiştirme ortamından amonyağın uzaklaştırılması özellikle dikimden sonra daha zordur. Bu sorun iyi çürümüş (yanmış) çiftlik gübresi kullanılarak azaltılabilir; ancak yanmış çiftlik gübresini bulmak hem zor hem de pahalıdır. Çiftlik gübresinin kolay ayrışması ve özellikle sera koşullarında ayrışma hızının artmasından dolayı fiziksel özellikleri üzerinde etkisi uzun süreli olmaz. Kısa süreli yapılacak yetiştiricilikte kullanılması daha faydalı olur.Çiftlik gübresi yabancı ot tohumlarını bünyelerinde bulundurur. Bu tohumlar sera koşullarında çimlendiğinde bitkilerin su, besin maddesi ve ışık gibi isteklerine ortak olur. Aynı zamanda toprak zararlıları içinde uygun ortam oluşturur. Çiftlik gübresinin özelliği hayvanların cinsi, yaşı, kullanılan altlıklar gibi çeşitli faktörlere bağlı olarak değişir. Bu durumda yetiştirme ortamının standardizasyonu bozulur. Bileşim ve tekstür yönünden özellikleri her seferinde değişen materyalin karışımlarda kullanılması uygun değildir.
Yetiştirme ortamında ahır gübresi kullanmanın sakıncaları şunlardır:
Tekstür ve bileşim yönünden çok büyük değişimler gösterir.Protein ve benzeri organik azotlu bileşiklerce zengindir. Ortamın buhar ile dezenfeksiyonu sırasında fazla miktarda azot oluşarak bitkilere toksik etkisi yapar. Hızlı parçalanma sonucu ortam tekstürü üzerine etkisi kalıcı değildir. İçerisinde fazla miktarda ve değişik oranda besin maddesi içerdiğinden daha sonraki gübreleme programlarında güçlük meydana gelir.Fazla miktarda yabancı ot tohumu içerir.
Sap ve Saman
Yetiştirme ortamlarında organik madde olarak yıllarca torf kullanıldığından ortamın ıslanabilirliğinde bir azalma olur. Organik maddelerin parçalanması ile yetiştirme ortamında suyu kabul etmeyen ürünler oluşur. Eğer kötü ıslanabilirlik varsa sulamalardan sonra su tutması azalır ve bitkinin su ihtiyacını karşılaması güçleşir. Islanabilirliği azaltan parçalanma ürünlerinin birikimini önlemek için torftan daha etkili organik maddeler önerilir. Buğday veya yulaf samanları bu amaçla kullanılan en etkin organik maddelerdir. Saman toprakla karıştırıldığında oransal olarak hızla parçalanır ve mikrobiyal etkinlik için enerji meydana gelir. Sonuç olarak toprağın drenaj ve havalanma özelliği iyileşir.Saman organik madde kaynağı olarak ahır gübresinden daha çok tercih edilir. Çözünebilir tuz içeriği çok düşüktür. Büyüklük ve nitelik yönünden homojendir. Ahır gübresine göre daha kolay ve ucuz temin edilir. Samanla hazırlanan yetiştirme ortamı amonyak toksisitesi oluşturmadan sterilize edilebilir. Saman parçalanmasında mikroorganizmalar tarafından kullanılan azotu karşılamakiçin ek azot ilave edilmelidir. Saplar 7,5-12,5 cm uzunluğunda parçalara ayrılır. 2,5-5,0 cm’lik tabaka halinde toprak yüzeyine serilir. Uzun gelişme dönemindeki bitkiler için saman ile birlikte torfta kullanılır. Dezenfeksiyon öncesi sap yetiştirme ortamına karıştırılır. Samanı ıslatarak bir hafta önceden havalandırılırsa taşıma kolaylaşır. Ancak zamanından önce parçalanmasını önlemek için samanın kuru olarak depolanması şarttır. Saplar kullanılmadan önce yığınlar halinde ıslatılır ve azotlu gübre katarak ayrışma başlatılır. Bu sırada sıcaklık 54 0C’ye yükselir. Sıcaklık 38 0C ve altına düşünce dikim yapılır. Yapılan denemeler sonucunda tahıl sapları içersinde en uygun olanın buğday sapları olduğu tespit edilmiştir. Çünkü yapısal özelliklerini uzun süre korur.
Gübrelerin toprağa veya doğrudan bitkiye verilmesine gübreleme denir. Organik ve kimyasal olmak üzere ikiye ayrılır. Organik gübreleriçinde en çok kullanılan ahır gübresidir. Ahır gübresi genellikle at, inek, koyun, keçi vb. hayvanların katı ve sıvı dışkıları ile yataklık olarak kullanılan sap, saman gibi maddelerden meydana gelen karışımdır. At ve koyun dışkıları daha az su içerdiği için sıcak (kuru) gübrelerdir. Çürümeleri kolay olup çürüme esnasında yüksek sıcaklık oluştururlar. Daha fazla su içeren sığır gübrelerine ise soğuk gübre denir. Sıcakgübreler soğuk gübrelere göre daha çok bitki besin maddesi içerirler. Ahır Gübreleri içinde en kuvvetlisi kümes hayvanlarının (özellikle güvercin) gübreleridir. Bunun için bu gübrelerin daha az kullanılması gerekir. Ayrıca koyun gübresi de sığır gübresine göre daha az kullanılmalıdır.
Hayvanlar yedikleri yemin ancak % 45 inden faydalanabilirler. Yemde bulunan bitki besin maddelerinin yarısından fazlası dışkıyla ahır gübresine geçer. Bu nedenle ahır gübresi içerdiği besin maddelerinden dolayı bitkiler için zengin bir besin maddesidir.
AHIR GÜBRESİNİN TOPRAĞA VERİLME ZAMANI VE MİKTARI
Üretim cinsine göre dekara 1-4 ton ahır gübresi verilebilir. Organik maddesi az olan topraklara daha fazla ahır gübresi kullanılmalıdır. Ancak gübrenin olgunlaşmış ve yanmış olmasına dikkat edilmelidir. Yanma sırasında gübre içindeki yabancı ot tohumları ve hastalık etmenleri etkisini kaybeder. Ahır gübresinin değerini korumak ve ahırda temiz ve kuru yatacak yer sağlamak için hayvanların altlarına yeterli miktarda sap, saman gibi yataklık serilmelidir. Yataklık, idrarın akıp gitmesini önleyerek bitki besin maddelerinin tutulmasını da sağlayarak gübrenin yararını artırır.Kültür bitkileri içinde ahır gübresinden en fazla yararlanan bitkiler sebzeler ve çapa bitkileri iken, tahıllar içinde en fazla çavdar yararlanmaktadır. Ahır gübresiyle gübreleme, az yağış alan bölgelerde ve ağır bünyeli topraklarda sonbahar, çok yağış alan bölgelerde ve kumlu topraklarda ise ilkbaharda yapılır. Böylece, gübreden yıkanmayla ortaya çıkacak kayıplar azaltılmış olacaktır. Ahır gübresi tarlaya taşınır taşınmaz pullukla toprağa karıştırılmalıdır.
YANMIŞ (ÇÜRÜTÜLMÜŞ) AHIR GÜBRESİ NASIL OLMALIDIR
Ahır gübresinin bitkiye faydalı olabilmesi için yanmış ve olgunlaşmış olması gerekir. Taze iken toprağa verilen ahır gübresinde karbon / azot oranı yüksek olduğu için bitki bundan faydalanamaz ve bitkide azot noksanlığını ortaya çıkar.
Ahır gübresinin yanması ile karbon / azot oranı düşürülmektedir.
Gübre yığınlarından sızarak uzaklaşan suyun koyu renkli olması yıkanmanın en belirgin işaretidir. Gübrenin şerbeti olarak anılan bitkiye yarayışlı besin maddelerini içeren bu sıvının yıkanıp uzaklaşmasına engel olunup, kayıpların asgari düzeye indirilmesi için ahırdan çıkarılangübre;
Sert bir zemine serilerek sıkıştırılmalı,
Gübre yığını yeterli düzeyde nem içermeli,
Gübre hava şartlarından en az düzeyde etkileneceği bir yerde yapılmalı,
İmkanlar elverdiğince yığın bozulmadan saklanmalıdır.
Ahırdan çıkan gübreyi düzenli olarak doğrudan tarlaya taşıyıp, toprakla karıştırmak pratik değildir. Bu nedenle ahırdan çıkan gübre sert bir zeminde, hava şartlarından fazla etkilenmeyecek şekilde bir yere yığın yapılır.Saklama şekillerindeki farklılıktan dolayı ahır gübresi sıcak ve soğuk olmak üzere iki çeşittir. Ahır gübresinin sıkıştırılmadan yığınlar halinde biriktirilmesi ile gübre havalı şartlarda parçalanmakta ve sıcaklık 60 dereceye ulaştığında (yazın bir haftada, kışın 15-20 günde) elde edilen gübreye sıcak gübre denilmektedir. 2-3 gün bu sıcaklıkta tutulan gübrenin, daha sonra sıkıştırılmasıyla yığın içersinde havasız ortam sağlanmakta ve ısı düşürülmektedir.Bu yöntemle parçalanma hızlı olup, 3 ay gibi bir zamanda gübre tarlaya taşınabilir duruma gelmektedir.
Ahırdan çıkarılan taze gübrenin sıkıştırılarak havasız şartlarda çürütülmesi ile elde edilen gübreye soğuk ahır gübresi denir. Bu yöntemle parçalanma oksijensiz şartlarda olup, sıcaklık 30 dereceyi geçmez. Daha çok sap, saman bakımından fakir, kesif yemle beslenmiş hayvanlardan elde edilen gübreler bu yöntemle çürütülmektedir.
Ahır gübresinde azot kaybını engellemek için kimyasal koruyucular karıştırılarak gübrenin etkisi arttırılabilir. Fosforik, sülfürik ve hidroklorik asit gibi güçlü asitler etkili koruyucu maddelerdir. Fosforik asit, gübrenin fosfor oranını arttırdığından daha avantajlıdır. Güçlü asitlerin kalsiyum tuzlarından olan kalsiyum sülfat, kalsiyum klorür ve kalsiyum nitrat koruyucu madde olarak değer taşır ve gübreyle karıştırılınca azot kaybını önler. Kalsiyum sülfat (jips) içeren Triple Süper fosfat gübresi etkili bir koruyucudur. Bir ton taze gübreye yaklaşık 15 kg kadar karıştırılması yeterlidir.
Torf nemli ve çok yağış alan yaz sıcaklarının düşük olduğu yörelerde bataklık ve benzeri su altındaki arazilerde yetişen bitkilerin, (genellikle ‘sphagnum’ denilen yosunlar ve bataklık sazlarının) su dibinde çökerek kısmen çürümesi, su altında hava ile ilişkisi kesilmiş bir ortamda yıllarca çürüyüp birikerek kalın yataklar meydana getirmesi sonucu oluşur.
Açık kahve rengi veya sarımsı kahverengi lifli tipler odunsu, toprak halinde veya taneli olup asitle az alkali arasında yer alırlar. Bu organik artıkların tamamıyla ayrışmamış olanlarına torf, iyi ayrışmış ve organik maddesi fazla olanına toprak adı verilmektedir.
Torfun hacim ağırlığı düşük, su tutma kapasitesi yüksektir. Büyük oranda gözeneklilik gösterirler. Bu özellikleri nedeniyle harç yapımı için çok elverişlidir. %100 doğal bir malzemedir.
Asit reaksiyonludur. Ph'sı 3.5-4.5 tur. Azot dışında besin maddelerince fakirdir, bulunmamakla birlikte çok su tutması ve iyon değişimi yoluyla, suyun ve gübrenin bitkiye yavaşça düzenli bir şekilde verilmesini sağlaması önemli üstünlükleri arasındadır. Nispeten sterildir. Orijinal durumda bulunduğu ortamdan alınan Torf önce bir kırıcıdan geçirilir. Parçalanan malzeme elekten geçirilerek malzeme tane boyutuna sınıflandırılır.
Genellikle rengi sarı, kahverengi ve siyah olabilen torf’nın sertliği azdır. Bazıları topraksı bir görünüme sahiptir.
* Toprağı organik ve mineral maddelerce zenginleştirerek kullanıldığı alanlarda bitki kökleri iyi havalandığından bitkinin gelişim hızını arttırır.
* Bitki yetiştirme ortamının bir parçası olup üstün çimlendirme ve köklendirme özelliğine sahiptir.
* Toprağın, su tutma kapasitesini, bitkiyi besleme gücünü biyolojik aktiviteyi arttırır.
* Suda çözünebilir. Gübrenin tapraktan yıkanarak kaybolmasını önler.
* pH nötr veya alkalen topraklarda toprağın su tutma kapasitesini arttırır. Toprağın uzun süreli nemli kalmasını ve gevşemesini sağlar.
Bitki Yetiştirme Ortamında Kullanılan Organik Materyaller
Bitki yetiştirme ortamı olarak tek başına ya da diğer değişik kombinasyonlarla karıştırılarak kullanılan çok çeşitli ortamlar vardır. Bir materyalin seçiminde etkili olan en önemli faktör temin edilebilme kolaylığı ve maliyetidir. Materyalin ekonomik olması ve gerektiğinde istenilen miktar ve nitelikte kolayca temin edilmesi yetiştiricilik için çok önemlidir.
Değişik bitki yetiştirme ortamları
Herhangi bir materyalin yetiştirme ortamı olarak kullanılabilirliğinin en önemli koşulu, bitkiler için zehirli madde içermemesi ve bazı dezenfeksiyon işlemleri sırasında zehirli madde üretmemesidir; ancak bu koşullar sağlandıktan sonra çeşitli materyaller karıştırılarak istenilen fiziksel ve kimyasal özelliklere sahip karışımlar elde edilir. Kullanılan karışımların özelliklerinin iyice bilinmesi gerekir; çünkü bir kültürel uygulama altında iyi sonuç veren bir karışım başka bir kültürel işlem ya da iklim koşulları altında aynı sonucu vermeyebilir. Bundan çıkarılacak sonuç yetiştirme ortamının özelliğine göre farklı özelliklerde karışımlar kullanmak gerekir. Bu karışımlar kullanılırken çevre koşullarının da mutlaka göz önünde bulundurulması gerekir.
Bitki Yetiştirme Ortamında Kullanılan Organik Materyaller
Bitki yetiştirme ortamı olarak çok çeşitli organik materyaller kullanılır. En yaygın olarak kullanılan organik materyal ise torftur. Bu materyaller ve genel özelliklerini aşağıda verilmiştir.
Torf
Torf, yetiştirme ortamında tek başına kullanıldığı gibi diğer materyallerle karıştırılarak da kullanılabilir. Torf kısmen ayrışmış organik materyallerden ibarettir.
Su fazlalığı ve oksijen azlığı gibi sınırlayıcı koşullar altında bitkisel kalıntıların birikmesi sonucu oluşan jeolojik kökenli materyaldir. Torf oluşumuna uygun yöreler fazla yağış alan, nem oranı yüksek ve yaz ayları serin geçen yörelerdir.
Yetiştirme ortamı olarak kullanılan torflar
-Torfları aşağıda verilen şekilde sınıflandırmak mümkündür;
Sphagnum yosun torfu: Bataklık bitkilerinden Sphagnum ve Spalustre’nin kalıntılarının kurutulmuş şeklidir. Hafif ve süngerimsi bir özelliğe sahiptir. Oldukça steril ve su tutma kapasitesi çok yüksektir. Kendi ağırlığının 10-20 katı su tutabilme özelliğine sahiptir. Hafif asidik karakterlidir. İyi drenaj ve havalandırma özelliğine sahiptir. İçeriğinde organik m adde bulunduğundan yetiştirme ortamlarında başarı ile kullanılabilir.
Kamış ve saz turbası: Kamış, saz ve kaba çayır otu gibi bitkilerin kök, gövde ve yaprakların orta derecede ayrışması ile meydana gelir. İçerisinde bazı koloidal bitki artıkları ve kil partiküllerinin varlığından dolayı yetiştirme ortamı olarak kullanılması tavsiye edilmez.
Humus veya bataklık çamuru turbası: Bataklıktaki çeşitli bitkilerin çok ince ayrışması ile meydana gelir. Rengi kahverengi ve siyahtır. Su tutma kapasitesi yüksektir. Bünyesinde fazla miktarda kil içerdiğinden drenaj ve havalanma özelliği iyi değildir. Bu nedenle yetiştirme ortamları için uygun değildir.
Torfun kullanım alanları şunlardır:
Fidanlık ve seralarda yastık yapımında
Sebze üretiminde
Süs bitkilerinde saksı harcında
Tohum çimlendirilmesinde ortam harç karışımında
Çeliklerin köklendirilmesinde
Kültür mantarı üretiminde örtü toprağı olarak
Torfun parçalanma derecesi kalitesi açısından önemlidir. Torfun parçalanma derecesini belirlemek için çeşitli yöntemler geliştirilmiştir. Bunlardan en bilineni Von Post yöntemidir. Bu yönteme göre torf su ile iyice doygun hale getirildikten sonra avuç içerisine alınarak parmaklar arasında sıkılır.
Torf avuç içinde sıkıldığında dışarı akan su ne kadar renksiz ise ve parmaklar arasında dışarı fışkıran torf oranı ne kadar az ise o kadar az parçalanmıştır. Avuç içersinde sıkılan torf dışarı hiç su vermiyor ve parmaklar arasında ne kadar fazla miktarda bulamaç halindeki torf kitlesi dışarı fışkırıyorsa o kadar fazla parçalanmış demektir.
Torfun yetiştirme ortamına sağladığı yararlar ise şunlardır:
Sürekli olarak toprakta su bulunma özelliği vardır. Besin maddece fakir olduğundan istenilen düzeyde gübreleme yapılabilir.Bulundukları yetiştirme ortamına fiziksel ve kimyasal anlamda olumlu etki yapar.İçerlerinde yabancı ot tohumu ve patojen
barındırmaz.Düşük asitlik değerlerinden alkali gübre uygulanmasından pH istenilen düzeyegetirilebilir. Hacim ağırlığı düşük olduğundan taşıma kolaylığı sağlar. Torfun en önemli özelliklerinden biri de fazla miktarda su absorbe etmesi ve suyu bünyesinde tutabilmesidir. Az ayrışmış lifli torflar kendi kuru ağırlığının 15-20 katı kadar su tutabilir.
Torflar çoğunlukla asit özelliktedir. Torfların asitlik derecesini humin asitleri ve fulyo asitleri gibi zayıf organik asitler belirler. pH değerleri genellikle 3,7-4,0 arasındadır. Bitki yetiştirme ortamlarında pH değerinin genellikle 5,5-6,0 arasında olması istenir.
Torf yalnız başına veya perlit gibi materyallerle karıştırılacaksa kireçleme ile pH’ın yükseltilmesi gerekir. Bu amaçla her bir metreküp için 3 kg ince öğütülmüş kireç taşı önerilir. Hindistan Cevizi Lifi, Tozu Hindistan cevizi kabuğu liflerinin işlenmesi sırasında ortaya çıkan 2 mm veya daha küçük boyuttaki lif veya partükülerden meydana gelir.
Ağaç Kabukları
Ağaç kabukları orman sanayinin yan ürünüdür. Ormanlık yörelerde çok ucuza temin edilir. Sera bitkilerinin üretiminde kullanım alanı bulmuştur. Göknar kabukları epifitik orkidelerin yetiştirme ortamı olarak kullanılır. Uygun incelikte öğütülürlerse toprak düzenleyicisi olarak da kullanılır. Ağaç kabukları toprakla karıştırıldığında azot noksanlığı görülür. Bunun için de ek azot verilmesi gerekir; ancak ağaç kabuklarında aynı ürünün talaşlarına göre azot noksanlığı daha az derecede ortaya çıkar.
Kıyılmış veya öğütülmüş ağaç kabukları yetiştirme ortamı hazırlamak için torfun yerine kullanılabilir. Torftan daha ucuzdur; ancak su ve besin maddelerini daha az tutar. Eşit hacimde perlit ve çam kabuğu ile karıştırılıp temel ve sıvı gübre ilave edilirse farklı bitki türlerinde başarı ile kullanılabilir.
Çiftlik (Ahır) Gübresi
Yetiştirme ortamının hazırlanmasında organik madde kaynağı olarak ahır gübresinin kullanımı istenmez; çünkü ahır gübresi kullanıldığında yetiştirme ortamının dezenfeksiyonu gerekir. Bu işlem hem maliyeti arttırmakta hem de dezenfeksiyon sırasında toksik maddelerin çıkmasına neden olmaktadır.Çiftlik gübresindeki organik maddeler protein ve diğer azotlu bileşiklerce zengindir. Bu bileşikler kolayca ayrışarak amonyum ve nitrite dönüşür. Sıcak su buharı ile dezenfeksiyon nitrifikasyon bakterilerinin tamamına yakın kısmını öldürür. Bu durumda ise amonyum halindeki azotun nitrata dönüşümü durma noksanına gelir. Isı ile dezenfeksiyondan sonra yetiştirme ortamından amonyağın uzaklaştırılması özellikle dikimden sonra daha zordur. Bu sorun iyi çürümüş (yanmış) çiftlik gübresi kullanılarak azaltılabilir; ancak yanmış çiftlik gübresini bulmak hem zor hem de pahalıdır. Çiftlik gübresinin kolay ayrışması ve özellikle sera koşullarında ayrışma hızının artmasından dolayı fiziksel özellikleri üzerinde etkisi uzun süreli olmaz. Kısa süreli yapılacak yetiştiricilikte kullanılması daha faydalı olur.Çiftlik gübresi yabancı ot tohumlarını bünyelerinde bulundurur. Bu tohumlar sera koşullarında çimlendiğinde bitkilerin su, besin maddesi ve ışık gibi isteklerine ortak olur. Aynı zamanda toprak zararlıları içinde uygun ortam oluşturur. Çiftlik gübresinin özelliği hayvanların cinsi, yaşı, kullanılan altlıklar gibi çeşitli faktörlere bağlı olarak değişir. Bu durumda yetiştirme ortamının standardizasyonu bozulur. Bileşim ve tekstür yönünden özellikleri her seferinde değişen materyalin karışımlarda kullanılması uygun değildir.
Yetiştirme ortamında ahır gübresi kullanmanın sakıncaları şunlardır:
Tekstür ve bileşim yönünden çok büyük değişimler gösterir.Protein ve benzeri organik azotlu bileşiklerce zengindir. Ortamın buhar ile dezenfeksiyonu sırasında fazla miktarda azot oluşarak bitkilere toksik etkisi yapar. Hızlı parçalanma sonucu ortam tekstürü üzerine etkisi kalıcı değildir. İçerisinde fazla miktarda ve değişik oranda besin maddesi içerdiğinden daha sonraki gübreleme programlarında güçlük meydana gelir.Fazla miktarda yabancı ot tohumu içerir.
Sap ve Saman
Yetiştirme ortamlarında organik madde olarak yıllarca torf kullanıldığından ortamın ıslanabilirliğinde bir azalma olur. Organik maddelerin parçalanması ile yetiştirme ortamında suyu kabul etmeyen ürünler oluşur. Eğer kötü ıslanabilirlik varsa sulamalardan sonra su tutması azalır ve bitkinin su ihtiyacını karşılaması güçleşir. Islanabilirliği azaltan parçalanma ürünlerinin birikimini önlemek için torftan daha etkili organik maddeler önerilir. Buğday veya yulaf samanları bu amaçla kullanılan en etkin organik maddelerdir. Saman toprakla karıştırıldığında oransal olarak hızla parçalanır ve mikrobiyal etkinlik için enerji meydana gelir. Sonuç olarak toprağın drenaj ve havalanma özelliği iyileşir.Saman organik madde kaynağı olarak ahır gübresinden daha çok tercih edilir. Çözünebilir tuz içeriği çok düşüktür. Büyüklük ve nitelik yönünden homojendir. Ahır gübresine göre daha kolay ve ucuz temin edilir. Samanla hazırlanan yetiştirme ortamı amonyak toksisitesi oluşturmadan sterilize edilebilir. Saman parçalanmasında mikroorganizmalar tarafından kullanılan azotu karşılamakiçin ek azot ilave edilmelidir. Saplar 7,5-12,5 cm uzunluğunda parçalara ayrılır. 2,5-5,0 cm’lik tabaka halinde toprak yüzeyine serilir. Uzun gelişme dönemindeki bitkiler için saman ile birlikte torfta kullanılır. Dezenfeksiyon öncesi sap yetiştirme ortamına karıştırılır. Samanı ıslatarak bir hafta önceden havalandırılırsa taşıma kolaylaşır. Ancak zamanından önce parçalanmasını önlemek için samanın kuru olarak depolanması şarttır. Saplar kullanılmadan önce yığınlar halinde ıslatılır ve azotlu gübre katarak ayrışma başlatılır. Bu sırada sıcaklık 54 0C’ye yükselir. Sıcaklık 38 0C ve altına düşünce dikim yapılır. Yapılan denemeler sonucunda tahıl sapları içersinde en uygun olanın buğday sapları olduğu tespit edilmiştir. Çünkü yapısal özelliklerini uzun süre korur.
Organik Gübre'nin Faydaları;
- Toprağın fiziksel yapısını korur-iyileştirir, bitkilerin kökleri daha iyi gelişir, verimi arttırır.Ürün kalitesini arttırır.
- Zengin makro ve mikro besin maddeleri içeriğiyle toprağı zenginleştirir.
- Çevre dostu özelliğinden dolayı toprağı kirletmez. Kimyasal maddeler, tarımsal ilaçlarla kirlenmiş ve fazla ağır metal içeren toprağın iyileşmesini sağlar.
- Kimyasal gübreleme ve damla sulama gübrelerine olan ihtiyaç azalır.
- Toprağın su tutma kapasitesini arttırır. Bu nedenle sulama sayısı azalır.
- Toprağın havalanma kapasitesini arttır, toprağın tava gelmesini kolaylaştırır.
- Bitkinin gelişimine olumlu etki yapar, hızlandırır.
- Erozyon riskini azaltır. Çünkü toprağın yüzeyindeki tanelerin kümeleşmesinde rol oynar.
- Sıkışık toprağın oluşumunu önler. Toprak yüzeyinde sert tabakaların oluşmasını önleyerek, kolayca işlenmesini sağlar.
- Toprakta mikroorganizmaların azalmasını önler, uygun seviyeye getirerek biyolojik dengenin kurulmasını sağlar. Bu mikroorganizmalar topraktaki besin maddelerinin yarayışlılığını arttırır, bitki tarafından alınmasını kolaylaştırır.
- Toprağın pH'ını ve sıcaklığını düzenler.
- Etkisi uzundur, bu nedenle gübrelemeden sonraki yıl daha az gübre kullanılabilir.
- Maliyeti düşüktür, depolanması ve kullanımı kolaydır. Her mevsimde kullanılabilir.
MİKRO BESİN ELEMENTLERİ
-Fe (Demir suda çözünür): 180mg/kg (ppm)
-Mn (Mangan suda çözünür): 37 mg/kg (ppm)
-Zn (Çinko suda çözünür): 44 mg/kg (ppm)
-Cu (Bakır suda çözünür):8 mg/kg (ppm)
-B (Bor suda çözünür): 9 mg/kg (ppm)
Organik Maddenin Toprakların Fiziksel Özelliklerine Etkisi
Tarımsal üretimde toprakların işlenebilmesi ve kullanımı belirleyen önemli faktörlerden birisi de toprağın fiziksel özellikleridir. Toprakların yapısı, bünyesi, havalanması, su tutma kapasitesi, bireysel toprak parçacıklarının birbirine bağlanması gibi toprak özellikleri fiziksel özellikler olarak değerlendirilir. Organik madde Toprakların fiziksel özelliklerini iyileştirerek bitkiler için uygun bir ortamın ortaya çıkmasını sağlar (Şekil 1). Bu konuda ahır gübresi ile yapılan araştırmada organik gübrelerin Toprakların su tutma kapasitesini artırdığı ahır gübresi verilen alanlarda verilmeyene oranla iki kez daha fazla suyun toprağa girdiği belirlenmiştir. Bu durum, organik gübrelerin bireysel toprak taneciklerini birbirine bağlayarak topraklara süngerimsi bir yapı kazandırmasından ileri gelmektedir. Organik gübreler topraklarda bireysel toprak parçacıklarını birbirine bağlayarak iyi bir toprak yapısının oluşmasını sağlar. İyi Toprak yapısı da toprak erozyonunu azaltır. Killi topraklarda ise Toprak sıkışıklığını azaltarak toprakların gevşek bir yapı kazanmasını ve kaymak tabakası oluşumunu azaltır. İyi Toprak yapısı Topraklarda su ve bitki besin maddelerinin tutunması sağlar. Killi (yapışkan ve çamur) Topraklarda ise Toprak yapısı iyileşir ve Topraklar daha çabuk tava (toprağın işlenebilmesi için uygun nem miktarı) gelir ve sürüm kolaylığı sağlanır. Organik madde içeriği iyi olan topraklarda bitki kök bölgesinde havalanma (atmosferden toprağa oksijen girişi, topraktan karbondioksit çıkışı) iyi olduğundan bitki gelişimi daha iyidir. Organik maddelerin ayrışması ile topraklar koyu bir renk alır. Koyu renkli topraklar açık renkli Topraklara göre daha fazla güneş ışığını tutar ve toprak sıcaklığı artar. Toprak sıcaklığının artması ile bitki kök gelişimi ve Topraklarda kimyasal reaksiyonlarda artmaktadır.
Organik Maddenin Toprakların Kimyasal Özelliklerine Etkisi
Organik maddeler, birçok bitki besin maddelerinin esas kaynağını oluşturmaktadır. Farklı organik maddelerin bitki besin içeriği değişmekle birlikte, dışarıdan suni gübreler ilave edilmiyorsa toplam toprak azotunun %90-99, Toprak fosforunun %33-37’si ve topraklardaki kükürdün %70-80’ni toprak organik maddesi sağlamaktadır. Bunlarla beraber Toprak organik maddesi potasyum, mangan, bor, bakır, çinko, molibden gibi diğer farklı bitki besin maddelerini de içermektedir. Organik maddelerin içerdiği bitki besin maddeleri, organik maddelerin ayrışması sırasında yavaş yavaş bitkiler tarafından alınabilir hale geçmekte ve bitkiler bu besin elementlerini 3-5 yıla kadar sürekli alabilmektedir. Organik madde içeriği iyi olan topraklar suni gübrelerin topraktan çabucak yıkanarak taban sularının kirlenmesini önler ve uygulanan gübrelerden bitkilerin daha fazla faydalanmasını sağlar. Topraklarda organik maddelerin ayrışması sırasında açığa çıkan organik bileşikler, topraklarda bitkiler tarafından alınamaz konumda olan bitki besin maddelerini alınabilir konuma getirir. Aynı zamanda, organik bileşikler toprakta bitki besin maddelerini tutan kil yüzeylerine tutunarak besin maddelerinin killer tarafından tutunmasını azaltır ve bitkiler tarafından alınamaz konuma dönüşmesini engeller . Böylece toprak verimliliği ve bitki gelişimi de artar.Organik maddeler toprakların tamponlama kapasitesini artırır. Tamponlama özelliği ile kireç, gübre, zehirli bileşikler ve diğer maddelerin ilavesi ile topraklarda meydana gelecek ani değişmelerin (insanlarda tansiyon yükselmesi veya düşmesi gibi) önüne geçilir.
Toprakların Organik Madde Kapsamı Nasıl Korunmalı ve Artırılmalıdır
Toprak organik maddesinin sürekliğini sağlamak için organik madde artışını sağlayan bitkilere (yeşil gübreler) ekimde yer verilmelidir. Yeşil gübreleme yani bitkilerin çiçeklenme döneminde sürülerek toprak ile karıştırılması 3-5 yılda bir yapılmalıdır. Tahıl, sebze ve yem bitkisi münavebesi toprakların organik madde kapsamını korumakta ve artırmaktadır. Mümkün olduğu kadar Topraklarda daha fazla anız artıkları bırakılmalı ve yakılmamalıdır. Özellikle tahıllarda ürün hasat edildikten sonra, anız artıkları daha sonraki ekim sırasında sorun yaratıyorsa, mümkünse toprak gölge tavında işlenmeli ve anız artıklarının toprak ile karışması sağlanmalıdır. Tarımsal üretimin devamlılığı için hayvan gübreleri ve diğer organik maddeler mutlaka tarlalara ve bahçelere verilmelidir. Sap ve saman atıkları, çeşitli bitkisel ve hayvansal atıklar ve organik gübreler toprak ile karıştırılarak toprak organik maddesi artırılabilir. Hayvan gübreleri ve organik gübreler toprağa uygulandıktan sonra mutlaka toprak ile karıştırılmalıdır. Aksi takdirde özellikle hayvan gübresinde bulunan azot, gaz haline dönüşür ve kaybolur.
Sonuç Olarak
Toprakların kalitesini ve canlılığını koruyarak yüksek verim alabilmek için toprakların organik madde içeriği artırılmalı veya en azından mevcut durum korunmalıdır. Organik medde içeriği nedeniyle toprak kalitesi iyi olan topraklarda yetişen meyve ve sebzelerin kalitesi de iyi olmaktadır.
ORGANİK GÜBRENİN YARARLARI:
1- Fiziksel, kimyasal ve biyolojik özelliklerini etkiler,
2- Organik madde kaynağı oluşturur,
3- Mikroorganizma faaliyetini hızlandırır,
4- Su tutma kapasitesini yükseltir,
5- Havalanma özelliğini artırır,
6- Bitki besin maddelerinin tutulmasını sağlar,
7- Tuzluluk ve pH düzenlemeye katkı sağlar,
8- Toprağın sıkışmasını engeller,
9- Köklerin daha kolay gelişmesini sağlar.
ORGANİK GÜBREDEN en iyi sonucu alabilmek için;
1-Gübrenin saklanması
2-Gübrenin olgunlaşma süresi
3-Kullanılacak miktar
4-Uygulama zamanı
5-Uygulama şekli vb. konulara gereken özen gösterilmelidir
Müşteri soruları ve cevapları
Müşteri değerlendirmeleri
5 Üzerinden | 5,00 Ortalama
5 Yıldız
4 Yıldız
3 Yıldız
2 Yıldız
1 Yıldız
bu gübre nin hangi alanda yani fide de kullanıldığı hakkında bilgi edinmek istsyorum