Tropikal Bitki Besini Nasıl Kullanılır?
Her bir adet saksı için kullanılanbir litre sulama suyuna bir kapak dolusu (20 ml.) Tropikal Bitki Besini katılır. Bitkiler bu karışım ile toprak doyuncaya kadar sulanır. Bu işlem ilkbahar-yaz aylarında haftada bir, sonbahar ve kış aylarında 15- 20 günde bir tekrarlanır. Belirtilen dönemler dışında bitkilerinizin su durumunu kontrol ederek düzenli sulamalarınıza devam ediniz. Gübreyi eriteceğiniz suyun oda sıcaklığında olmasına dikkat ediniz ve gübreyi suyla iyice karıştırınız. Zehirli değildir, ancak zarar görmemeleri için, çocukların erişemediği bir yerde saklayınız.
Tropikal Bitki Besininin Kimyasal İçeriği Nedir?
Tropikal Bitki Besini "Daha Yeşil Yapraklar İçin” ürünü 225 ml.lik ambalajlarda satışa sunulmaktadır. Kimyasal olarak içeriğinde, aşağıdaki elementler belirtilen oranlarda bulunur.
Bitki Besini Olarak Neden TROPİKAL Markasını Tercih Etmeliyim?
Tropikal Bitki Besini suda % 100 çözünür, bitki ve toprağa zararlı veya zararsız kalıntı bırakmaz. Dolayısıyla uyguladığınız gübreli karışım bitki kökleri tarafından kolayca tutulur ve bitkiye yarayışlı halde özsuya geçer.
Tropikal Bitki Besini "Daha Yeşil Yapraklar İçin” temel bitki besinleri olan azot, fosfor ve potasyumu her biri tam % 20 olacak şekilde ve dengeli olarak içerir. İçeriğindeki makro element oranlarının yüzdesini piyasadaki düşük oranda element içeren diğer sıvı bitki besinleriyle karşılaştırdığınızda göreceksiniz ki, Tropikal Bitki Besinikullandığınızda ambalaja ve dolgu maddelerine değil, kaliteli ve konsantre besin içeriğine para ödemiş olursunuz. Böylece çok daha az miktarlarda ürün kullanarak, daha ucuza, bitkinizin ihtiyacını karşılamış olursunuz.
Tropikal Bitki Besini, bir çok besin elementini dengeli bir biçimde içerdiğinden, farklı farklı ürünler kullanmanıza gerek kalmaz. Bitkinizin beslenme sorununu, tek bir ürünle, belirli aralıklarda sulama suyuna karıştırarak kolayca çözersiniz.
Tropikal Bitki Besini azot, fosfor ve potasyum gibi makro besinlerin yanı sıra bitkinin daha az oranda ama mutlaka ihtiyacı olan mikro elementleri de tamamı şelatlı olarak içerir. Tropikal Bitki Besini'nin şelatlı olması; içeriğindeki mikro elementlerin, yetiştirdiğiniz toprağın yapısı ne olursa olsun kökleri aracılığıyla kolayca bitkinizin bünyesine ulaşmasını garanti eder. Mikro elementler, temel besin maddelerinin alımını kolaylaştırarak bitkinin dengeli beslenmesini sağlar. Dengeli beslenen bitkinin, hastalıklar, aşırı sıcak ve soğuk, susuzluk gibi faktörlerden kaynaklanan olumsuzluklara karşı direnci artar.
Bitki Besini Nedir ve Neden Gübreleme Yapmalıyım?
Diğer bütün canlılar gibi bitkilerde, büyüyebilmek, gelişebilmek, çiçek ve meyve oluşturabilmek gibi yaşamsal faaliyetlerini sürdürmek için dengeli biçimde beslenmek zorundadırlar. Bitkiler ihtiyaç duydukları besin elementlerini kökleri aracılığıyla ve ancak suda erimiş olarak alabilirler. Bitkilerin ihtiyacı olan bu elementleri kök bölgesine ulaştırabilmek için gübreleme yapmalı ve bitkinizi sulamalısınız. Tropikal Bitki Besini kullanarak, sulama suyuna karıştırdığınız ürün ile en hızlı ve en verimli gübrelemeyi yapmış olursunuz.
Tropikal Bitki Besininin İçeriğindeki Maddeler Bitkide Ne İşe Yarar?
Azot: Bitkilerin temel yapı taşlarındandır. Amino asitler, proteinler, nükleik asitler gibi organik bileşiklerin vazgeçilmez bileşenlerinden biridir. Azot bitkilerde yeşil aksamın (yaprak ve sürgünler) gelişmesini sağlar. Yeterince azot alamayan bitkiler genellikle koyu yeşil renklerini kaybeder ve soluk, açık yeşil bir görünüm alırlar. Ciddi noksanlık durumlarına yapraklarda sararma görülür. Bu durum yaşlı yapraklardan başlar. Bitkinin yaprak ve gövde sistemi zayıf olur. Bitkiler erken olgunlaşır, erken çiçek açar ve erken yaşlanır.
Fosfor: Bitkide; enerji depolanması ve taşınması, genlerin ve kromozomların yapı taşı olması ve besinlerin taşınması gibi fizyolojik işlevlere sahiptir. Fosfor ayrıca çiçeklenmeyi ve meyve tutumunu artırır, saçak kök oluşumunu sağlar, tohumların çimlenmesinde etkilidir ve olgunlaşmayı hızlandırır. Yeterli fosfor alamayan bitkilerde; özellikle yaşlı yapraklarda sararma, kalın ve dik yaprak görünümü, bodur büyüme, mavimsi yeşil veya mor renk oluşumu görülür.
Potasyum: Bitkilerde su dengesini sağlar, fotosentez ürünlerinin üretimini ve taşınmasını sağlar, ve bazı enzim sistemlerini etkinleştirir yada aktive eder. Özellikle meyveler açısından potasyum çok önemlidir. Şeker oranı yüksek, tam renklenmiş albenisi fazla, kaliteli meyveler elde edilmesi yeterli potasyum verilmesine bağlıdır (Fırat, 1990).Yeterli potasyum alamayan bitkilerde; önce yaşlı yapraklarda belirtiler görülür. Zira eksiklik halinde yaşlı yapraklardaki potasyum genç yapraklara taşınır. Yaprak kenarları önce sararır, daha sonra koyu kahverengine döner. Şiddetli noksanlık halinde siyahlaşarak kurur. Yaprağın kenar ve uçları belirtilen şekilde ölmesine karşılık diğer kısımları uzun süre yeşil kalabilir.
Magnezyum: Topraktan alımında rekabet koşulları etkilidir. Azot ve potasyum arasında besin alımı arasında rekabet vardır. Magnezyum, klorofil sentezinde yapı elementidir, fosforilasyon sürecinde görevlidir, çeşitli enzim sistemlerinde aktive edicidir. Karbonhidratların bitki içerisinde taşınmasını sağlar. Protein metabolizmasında görevlidir. Magnezyum eksikliğidaha çok yıkanma tehlikesi olan topraklarda görülür. Ayrıca fazla miktarda potasyumlu gübre verilmesi de Mg noksanlığına yol açabilir. Eksikliğinde, özellikle uzun sürgünlerin yaşlı yapraklarında, damarlar arasında gayrı muntazam şekilli açık yeşil, sarımsı, bazen grimsi yeşil renkli lekeler oluşur. Damar arası lekeler bazı durumlarda yaprak kenarlarına kadar genişler. Lekeler hızla kırmızımsı kahverengi nekrozlara dönüşürler. Yapraklar daha sonra solar, kıvrılır, kurur ve erken dökülür.
Demir: Klorofil oluşumunda yer alır. Bitki metebolizmasında enzim faaliyetlerini aktive eder. Yeterince demir alamayan bitkilerde belirtiler önce genç yapraklarda başlar ve yaprak damarları arsında sararma dikkat çeker. Görünümleri oldukça tipiktir. Kolayca tanınırlar. En ince damarlar dahi yeşil kalarak bu damarlar arasındaki renk tamamıyla sarıya döner. Şiddetli noksanlıkta damarlarda sararabilir. Bazen magnezyum noksanlığı ile karışır. Aradaki fark Magnezyum noksanlığında sararma yaşlı yapraklarda görülür. Demirde ise belirtileregenç ve tepe noktalardaki yapraklarda rastlanır.
Çinko: Çinko bitki fizyolojisi açısından son derece önemli bir elementtir. Bitkilerde, enzimleri yapı elementi olarak ve aktive edilmesinde, protein sentezinde, karbonhidrat metabolizmasında görevlidir. Çinko eksikliği çoğunlukla fosfor yönünden zengin, karbonhidrat içerikli nötr veya kireçlitopraklarda meydana gelir. Bitkilerin daha ziyade kökleri etkilenirve yaşlı kök dokuları ölür. Öte yandan çinko noksanlığında yaprak damarları arasında kloroz meydana gelir. Yaprak damarları yeşil kalırken, damarlar arası renk açık yeşil,sarı hatta beyaza döner. Yapraklar, daralır, küçülür ve rozet görünümünü alır.
Mangan: Klorofil oluşumunda yer alır. Bitki metebolizmasında enzim faaliyetlerini aktive eder. Protein sentezinde ve C vitamininin oluşumunda rol oynar. Mangan noksanlığı belirtileri Magnezyum noksanlığı belirtilerine benzer. Yaprak damarları arasında sarama görülür. Ancak Magnezyum noksanlığı önce yaşlı yapraklarda başlamasına karşılık, mangan noksanlığı genç yapraklarda görülür. Mangan eksikliğinde yapraklar arası kloroza ilave olarak yapraklarda sarı noktalar halinde lekeler oluşur.
Bakır: Bitki fizyolojisi açısından çok önemli bir elementtir. Vitamin, karbonhidrat ve protein sentezi ile fotosentez ve solunum gibi birçok gelişimolayında görev alır. Bakırın yaşlı yapraklardan genç yapraklara taşınma kabiliyeti iyi olmadığından eksiklik belirtileri öncelikle genç yapraklarda görülmektedir. Yapraklar grimsi yeşil renk alır. Hatta beyazlaşma ve solma görülür. Gelişme zayıflar. Bitkinin sürgünlerinin uç kısımlarında kurumalar olur. Bazı hallerde uç kurumalarının görülmesinden önce normalden büyük yapraklar oluşur.
Molibden: Aşırı alınan bakır, bor, kobalt, mangan ve çinko elementlerinin etkisini azaltmada önemli rol oynar. Demirin alımında ve aktif olmasında etkilidir. Bitkide azotla ilgili enzim faaliyetlerini düzenler. Molibden eksikliğinde özellikle yaşlı yaprakların kenarından başlayan ve iç kısma doğru ilerleyen sararmalar görülür. Sararan yerler daha sonra kurur.
Her bir adet saksı için kullanılanbir litre sulama suyuna bir kapak dolusu (20 ml.) Tropikal Bitki Besini katılır. Bitkiler bu karışım ile toprak doyuncaya kadar sulanır. Bu işlem ilkbahar-yaz aylarında haftada bir, sonbahar ve kış aylarında 15- 20 günde bir tekrarlanır. Belirtilen dönemler dışında bitkilerinizin su durumunu kontrol ederek düzenli sulamalarınıza devam ediniz. Gübreyi eriteceğiniz suyun oda sıcaklığında olmasına dikkat ediniz ve gübreyi suyla iyice karıştırınız. Zehirli değildir, ancak zarar görmemeleri için, çocukların erişemediği bir yerde saklayınız.
Tropikal Bitki Besininin Kimyasal İçeriği Nedir?
Tropikal Bitki Besini "Daha Yeşil Yapraklar İçin” ürünü 225 ml.lik ambalajlarda satışa sunulmaktadır. Kimyasal olarak içeriğinde, aşağıdaki elementler belirtilen oranlarda bulunur.
Makro Elementler: | Mikro Elementler: | |
Azot (N) : % 20 | Magnezyum (MgO): % 2 | Bakır (Cu): % 0,011 |
Fosfor (P2O5): % 20 | Demir (Fe): % 0,100 | Mangan (Mn): % 0,050 |
Potasyum (K2O): % 20 | Çinko (Zn): % 0,015 | Bor (B): % 0,020 |
Molibden (Mo): % 0,007 |
Bitki Besini Olarak Neden TROPİKAL Markasını Tercih Etmeliyim?
Tropikal Bitki Besini suda % 100 çözünür, bitki ve toprağa zararlı veya zararsız kalıntı bırakmaz. Dolayısıyla uyguladığınız gübreli karışım bitki kökleri tarafından kolayca tutulur ve bitkiye yarayışlı halde özsuya geçer.
Tropikal Bitki Besini "Daha Yeşil Yapraklar İçin” temel bitki besinleri olan azot, fosfor ve potasyumu her biri tam % 20 olacak şekilde ve dengeli olarak içerir. İçeriğindeki makro element oranlarının yüzdesini piyasadaki düşük oranda element içeren diğer sıvı bitki besinleriyle karşılaştırdığınızda göreceksiniz ki, Tropikal Bitki Besinikullandığınızda ambalaja ve dolgu maddelerine değil, kaliteli ve konsantre besin içeriğine para ödemiş olursunuz. Böylece çok daha az miktarlarda ürün kullanarak, daha ucuza, bitkinizin ihtiyacını karşılamış olursunuz.
Tropikal Bitki Besini, bir çok besin elementini dengeli bir biçimde içerdiğinden, farklı farklı ürünler kullanmanıza gerek kalmaz. Bitkinizin beslenme sorununu, tek bir ürünle, belirli aralıklarda sulama suyuna karıştırarak kolayca çözersiniz.
Tropikal Bitki Besini azot, fosfor ve potasyum gibi makro besinlerin yanı sıra bitkinin daha az oranda ama mutlaka ihtiyacı olan mikro elementleri de tamamı şelatlı olarak içerir. Tropikal Bitki Besini'nin şelatlı olması; içeriğindeki mikro elementlerin, yetiştirdiğiniz toprağın yapısı ne olursa olsun kökleri aracılığıyla kolayca bitkinizin bünyesine ulaşmasını garanti eder. Mikro elementler, temel besin maddelerinin alımını kolaylaştırarak bitkinin dengeli beslenmesini sağlar. Dengeli beslenen bitkinin, hastalıklar, aşırı sıcak ve soğuk, susuzluk gibi faktörlerden kaynaklanan olumsuzluklara karşı direnci artar.
Bitki Besini Nedir ve Neden Gübreleme Yapmalıyım?
Diğer bütün canlılar gibi bitkilerde, büyüyebilmek, gelişebilmek, çiçek ve meyve oluşturabilmek gibi yaşamsal faaliyetlerini sürdürmek için dengeli biçimde beslenmek zorundadırlar. Bitkiler ihtiyaç duydukları besin elementlerini kökleri aracılığıyla ve ancak suda erimiş olarak alabilirler. Bitkilerin ihtiyacı olan bu elementleri kök bölgesine ulaştırabilmek için gübreleme yapmalı ve bitkinizi sulamalısınız. Tropikal Bitki Besini kullanarak, sulama suyuna karıştırdığınız ürün ile en hızlı ve en verimli gübrelemeyi yapmış olursunuz.
Tropikal Bitki Besininin İçeriğindeki Maddeler Bitkide Ne İşe Yarar?
Azot: Bitkilerin temel yapı taşlarındandır. Amino asitler, proteinler, nükleik asitler gibi organik bileşiklerin vazgeçilmez bileşenlerinden biridir. Azot bitkilerde yeşil aksamın (yaprak ve sürgünler) gelişmesini sağlar. Yeterince azot alamayan bitkiler genellikle koyu yeşil renklerini kaybeder ve soluk, açık yeşil bir görünüm alırlar. Ciddi noksanlık durumlarına yapraklarda sararma görülür. Bu durum yaşlı yapraklardan başlar. Bitkinin yaprak ve gövde sistemi zayıf olur. Bitkiler erken olgunlaşır, erken çiçek açar ve erken yaşlanır.
Fosfor: Bitkide; enerji depolanması ve taşınması, genlerin ve kromozomların yapı taşı olması ve besinlerin taşınması gibi fizyolojik işlevlere sahiptir. Fosfor ayrıca çiçeklenmeyi ve meyve tutumunu artırır, saçak kök oluşumunu sağlar, tohumların çimlenmesinde etkilidir ve olgunlaşmayı hızlandırır. Yeterli fosfor alamayan bitkilerde; özellikle yaşlı yapraklarda sararma, kalın ve dik yaprak görünümü, bodur büyüme, mavimsi yeşil veya mor renk oluşumu görülür.
Potasyum: Bitkilerde su dengesini sağlar, fotosentez ürünlerinin üretimini ve taşınmasını sağlar, ve bazı enzim sistemlerini etkinleştirir yada aktive eder. Özellikle meyveler açısından potasyum çok önemlidir. Şeker oranı yüksek, tam renklenmiş albenisi fazla, kaliteli meyveler elde edilmesi yeterli potasyum verilmesine bağlıdır (Fırat, 1990).Yeterli potasyum alamayan bitkilerde; önce yaşlı yapraklarda belirtiler görülür. Zira eksiklik halinde yaşlı yapraklardaki potasyum genç yapraklara taşınır. Yaprak kenarları önce sararır, daha sonra koyu kahverengine döner. Şiddetli noksanlık halinde siyahlaşarak kurur. Yaprağın kenar ve uçları belirtilen şekilde ölmesine karşılık diğer kısımları uzun süre yeşil kalabilir.
Magnezyum: Topraktan alımında rekabet koşulları etkilidir. Azot ve potasyum arasında besin alımı arasında rekabet vardır. Magnezyum, klorofil sentezinde yapı elementidir, fosforilasyon sürecinde görevlidir, çeşitli enzim sistemlerinde aktive edicidir. Karbonhidratların bitki içerisinde taşınmasını sağlar. Protein metabolizmasında görevlidir. Magnezyum eksikliğidaha çok yıkanma tehlikesi olan topraklarda görülür. Ayrıca fazla miktarda potasyumlu gübre verilmesi de Mg noksanlığına yol açabilir. Eksikliğinde, özellikle uzun sürgünlerin yaşlı yapraklarında, damarlar arasında gayrı muntazam şekilli açık yeşil, sarımsı, bazen grimsi yeşil renkli lekeler oluşur. Damar arası lekeler bazı durumlarda yaprak kenarlarına kadar genişler. Lekeler hızla kırmızımsı kahverengi nekrozlara dönüşürler. Yapraklar daha sonra solar, kıvrılır, kurur ve erken dökülür.
Demir: Klorofil oluşumunda yer alır. Bitki metebolizmasında enzim faaliyetlerini aktive eder. Yeterince demir alamayan bitkilerde belirtiler önce genç yapraklarda başlar ve yaprak damarları arsında sararma dikkat çeker. Görünümleri oldukça tipiktir. Kolayca tanınırlar. En ince damarlar dahi yeşil kalarak bu damarlar arasındaki renk tamamıyla sarıya döner. Şiddetli noksanlıkta damarlarda sararabilir. Bazen magnezyum noksanlığı ile karışır. Aradaki fark Magnezyum noksanlığında sararma yaşlı yapraklarda görülür. Demirde ise belirtileregenç ve tepe noktalardaki yapraklarda rastlanır.
Çinko: Çinko bitki fizyolojisi açısından son derece önemli bir elementtir. Bitkilerde, enzimleri yapı elementi olarak ve aktive edilmesinde, protein sentezinde, karbonhidrat metabolizmasında görevlidir. Çinko eksikliği çoğunlukla fosfor yönünden zengin, karbonhidrat içerikli nötr veya kireçlitopraklarda meydana gelir. Bitkilerin daha ziyade kökleri etkilenirve yaşlı kök dokuları ölür. Öte yandan çinko noksanlığında yaprak damarları arasında kloroz meydana gelir. Yaprak damarları yeşil kalırken, damarlar arası renk açık yeşil,sarı hatta beyaza döner. Yapraklar, daralır, küçülür ve rozet görünümünü alır.
Mangan: Klorofil oluşumunda yer alır. Bitki metebolizmasında enzim faaliyetlerini aktive eder. Protein sentezinde ve C vitamininin oluşumunda rol oynar. Mangan noksanlığı belirtileri Magnezyum noksanlığı belirtilerine benzer. Yaprak damarları arasında sarama görülür. Ancak Magnezyum noksanlığı önce yaşlı yapraklarda başlamasına karşılık, mangan noksanlığı genç yapraklarda görülür. Mangan eksikliğinde yapraklar arası kloroza ilave olarak yapraklarda sarı noktalar halinde lekeler oluşur.
Bakır: Bitki fizyolojisi açısından çok önemli bir elementtir. Vitamin, karbonhidrat ve protein sentezi ile fotosentez ve solunum gibi birçok gelişimolayında görev alır. Bakırın yaşlı yapraklardan genç yapraklara taşınma kabiliyeti iyi olmadığından eksiklik belirtileri öncelikle genç yapraklarda görülmektedir. Yapraklar grimsi yeşil renk alır. Hatta beyazlaşma ve solma görülür. Gelişme zayıflar. Bitkinin sürgünlerinin uç kısımlarında kurumalar olur. Bazı hallerde uç kurumalarının görülmesinden önce normalden büyük yapraklar oluşur.
Molibden: Aşırı alınan bakır, bor, kobalt, mangan ve çinko elementlerinin etkisini azaltmada önemli rol oynar. Demirin alımında ve aktif olmasında etkilidir. Bitkide azotla ilgili enzim faaliyetlerini düzenler. Molibden eksikliğinde özellikle yaşlı yaprakların kenarından başlayan ve iç kısma doğru ilerleyen sararmalar görülür. Sararan yerler daha sonra kurur.
Daha Yeşil Yapraklı Bitkiler İçin Bitki Besini
Daha Yeşil Yapraklı Bitkiler İçin Bitki Besini Kullanımı
Daha Yeşil Yapraklı Bitkiler İçin Özel Bitki Besini İle Bakım
Geliştirici Daha Yeşil Yapraklı Bitkiler İçin Özel Bitki Besini
Güçlendirici Daha Yeşil Yapraklı Bitkiler İçin Özel Bitki Besini
Kalite Arttırıcı Daha Yeşil Yapraklı Bitkiler İçin Özel Bitki Besini
Tropikal Bitki Besini
Tropikal Bitki Besini Kullanımı
Özel Bitki Besini
Bitki Besini
Bitki Besini Çeşitleri
Bitki Besini Kullanımı
Bitki Besini Kullanım Yeri
Bitki Besini Kullanım Sıklığı
Bitki Besini Satın Al
Bitki Besini Zamanı
Bitki Besini Fiyatları
En iyi Bitki Besini
Bitki Besini Verme Yöntemleri
Müşteri soruları ve cevapları
Müşteri değerlendirmeleri
5 Üzerinden | 5,00 Ortalama
5 Yıldız
4 Yıldız
3 Yıldız
2 Yıldız
1 Yıldız
Dieffenbachialarımda kullandım. Ölmek üzere olan bitki çok canlandı. Teşekkürler.