KAYISI FİDANI BAHÇE YERİNİN SEÇİMİ
İlkbaharın geç donlarından etkilendiği için ova ve Çukur yerlerden ziyade yamaç ve sırtlar tercih edilmelidir.
Irmak kenarlarından, soğuk havaların toplandığı veya sislerin oturduğu çukur yerlerden kaçınılmalıdır. Ayrıca bol ışık ve güneş istediğinden güney yamaçlar tercih edilmelidir. Meyilli arazide soğuk hava alt taraflara çöktüğünden dikilen kayısı fidanı dondan fazla zarar görür.Fakat yukarılara çıkıldıkça ağaçların dondan zarar görmesi kısmen önlenmiş olur. Kayısı fidanı meyilli arazinin tesviye eğrileri üzerinde meydana getirilen teras ve çizgiler üzerine dikilirler. Meyilli arazide bu suretle meydana getirilen şekiller hem taban suyunun muhafazasına yardım ettiği gibi. yukarıdan aşağıya inen yağmur sularının akıp gitmesini ve toprak erezyonunu önlemektedir .
KARE USULÜ KAYISI FİDANI BAHÇE TESİSİ
Kapama şekilde bir bahçe tesisi olup, bu usulde dikilen ağaçların sıralar arası ve üzerindeki mesafeler birbirine eşittir. Bu şekilde bir bahçe kurmak için dikilecek fidanların yerlerini tespit etmek maksadıyla ip, şerit, metre, kazık gibi araçlar kullanılır .Kare şeklindeki dikim usulü bilhassa geniş taç yapan ve uzun ömürlü ağaçlar için tatbik edilir.
DİKDÖRTGEN USULÜ KAYISI FİDANI BAHÇE TESİSİ
Dikdörtgen şeklinde tesis edilmiş bahçelerde sıralar arasındaki mesafeler sıralar üzerindekinden daha fazladır . Dikdörtgen usulünde tesis olunan bahçeye dikilen ağaçların miktarı diğer usullerinkine nazaran daha azdır.
SATRANÇ USULÜ KAYISI FİDANI BAHÇE TESİSİ
Bu usule beşli dikim usulü de denilir. Satranç usulünde kayısı fidanı gibi geniş taç teşkil eden ağaçlar kare şeklinde dikildikten sonra karelerin kesiştiği boşluklardan faydalanmak maksadıyla Şeftali gibi kısa ömürlü ve küçük taçlı ağaçlar dikilir. Geniş taçlı ağaçlar yetiştikten sonra ve tam mahsule yattıktan sonra ortada kalan kısa ömürlü ağaç sökülerek yok edilir.
ÜÇGEN USULÜ KAYISI FİDANI BAHÇE TESİSİ
Bu usulde kayısı fidanı bahçe tesisi etmek için fidanlar eşkenar olan üçgenin köşelerine dikilir. Böylece bahçedeki ağaçların her istikametindeki araları birbirine eşit olduğundanher taraftaki güneş, hava ve topraktan aynı derecede faydalanırlar. Bu usul dikim bilhassa meyilli olan arazi için uygun görülmektedir. Diğer taraftan belli bir sahaya daha çok ağaç dikmek mümkün olduğundan çoğunlukla tercih olunan bir metotdur .
KAYISI FİDANI DİKİMİ
Kışı şiddetli geçen iklim ,bölgelerinde fidanların ilkbaharda dikilmesi daha uygun olur. Bu tarih şiddetli soğuk ve donlardan sonra gelen günlere rastlar ilkbaharın başlangıcı sayılan bu tarih donların çözüldüğü ve cemrelerin sona erdiği ve havaların yumuşamaya başladığı günlerdir.
Fidan dikim tarihi iklim bölgelerine göre değiştiğinden bir tarih tespit etmek mümkün değildir. Esas itibariyle fidan dikim mevsimi Sonbaharda ağaçlar yapraklarını döktükten itibaren başlayarak tomurcuklar patlayıncaya kadar devam eder.
Kayısı fidanı dikilecek çukurlar Sonbaharda yağışlardan önce açılmalı ve havalanması sağlanmalıdır. Çukurlar 60 cm. genişliğinde 60 cm. derinliğinde olmalıdır Dikilecek fidanların çukurları açılırken. üstten çıkan toprak bir tarafa, alttan çıkan başka bir tarafa yığılarak iyice karıştırılırlar böylece üstten çıkan toprak dikilen fidan çukurunun tabanına ve alttan çıkan da çukurun üst kısmına konur. Çukurun orta kısmına da topraktan malç yapılarak fidan bunun üzerine oturtulur.
Fidan çukurlarını en az 2 -3 ay öncesinden açmak faydalıdır. Fidan çukurunu açarken taş ayrık vs. gibi yabancı maddeıer tamamen ayıklanır. Eğer çukurun dip kısmı kireçli,taşlı,çakıllı ve molozlu ise burada çukur açmaktan vazgeçmelidir. Çünkü ağacın kök kısmı ileriki yıllar bu gibi kısımlara rastlayınca kurumasına sebep olur.
Kayısı fidanı dikilirken kök boğazı ve aşı yerinin toprak seviyesinden muhakkak surette 3 -4 parmak yukarıda kalmasına dikkat edilmelidir .Kayısı fidanı dikildikten sonra çukurun etrafına bir çanak yapılır. Kayısı fidanı dikilirken kök boğazı ve aşı noktalarının toprak seviyesinden aşağı düşmemesine dikkat edilir. Aksi takdirde derin dikimden dolayı boğaz kısmında arızi (yalancı) kökler meydana geleceğinden dışındaki esas kökler havasızlıktan çürümeye başlayacağından çok geçmeden fidanın kurumasına sebep olur .Kayısı fidanı dikildiğinde hereğe bağlanmalı ve önce herek sonra fidan dikilmeli ve fidan hereğe ters sekiz şeklinde ve oynak bağlanmalıdır. Dikim işi sona erince derhal bir can suyu verilmelidir. Dikimde her fidan için 10 kg. yanmış yıllanmış çiftlik gübresi ile 400 gr. Amonyum Sülfat. 200 gr. Potasyum Sulfat, 200 gr. Super Fosfat verilmelidir.
KAYISI FİDANLARINA VERiLECEK MESAFELER
Kayısı bahçesi tesisi maksadıyla dikilecek fidanlara verilecek aralık ve mesafeler iklim ve arazinin durumuna ve toprağın karekterine göre değişir Genel olarak sulanabilen ve derin olan topraklar için verilecek mesafeler su- suz veya kıraçlara nazaran daha geniştir .
Memeketimizde kapama şeklinde tesis edilecek kayısı bahçeleri için fidanlar arasındaki aralık ve mesafeler kare şekli için genellikle 10 x 10 m.. kıraçlar için 8 x 8 m. dİkdörtgen şekli için 8 x 10 m. uygun sayılmaktadır .
KAYISI FİDANI BAKIMI
Kayısı bahçeleri herhangi bir şekilde kurulduktan sonra bakım işleri gelmektedir. Randımanlı ve kaliteli bir mahsul alabilmek için ağaçların zamanında budanması, kuru dalların ayıklanması, toprağın layıkiyle işıenmesi, sulanması, gübrelenmesi, hastalık ve zararlılarla mücadelesi gerekmektedir.
KAYISI FİDANI BUDAMASI
Ağaçlarda taç şekli maksadıyla yapılan budamalar esnasında ana ve tali dallar üzerinde uzanmış olan obur dallar ile aynı istikamette birbirine çok yakın uzanmış olan sürgünler kesilir. Bu suretle yapılan azaltma neticesinde ağaç- taki fazla yük kalkmış olacağından büyüme teşvik ediımiş ve iyi bir bahçe kurulmuş olur.
Eğer ağaç zayıf büyüyorsa meyve tutma durumu azalır .Bu taktirde ağaçtaki Iüzumsuz tacın şeklini bozan dalIar tamamen yok edilir. Genellikle çok ince ve uzun dalcıklar daima uzun budanır. Aksi taktirde ertesi yıl meyveleri çok küçük ve yeni sürgünler ise zayıf kalır. Bunlar kış donIarında da çok zarar görürler Kış ve ilkbahar donlarından zarar görmüş olan ağaçlar umumiyetle sene içerisinde hiç bir zaman budanmazlar. Kayısı ağaçıarı verim yıllarında meyve tomurcukları bir senelik genç sürgünler üzerinde teşekkül ederler. Kayısı mahsulünün kolay toplanabilmesi için alçak boy tatbik edilir.
Kayısı fidanları yalnızca dikildikleri yıllarda taç teşkili maksadıyıa şekil budaması yapılırsa da diğer verim yıllarıda katiyen budanmazlar. Ancak don ve hastalıkıarın tesiriyle kurumuş olanlar kesilerek yok edilir.
KAYISI FİDANI ÇEŞİTLİ BUDAMA ŞEKiLLERi
Kayısı fidanı için en uygun şekil Öşberg, modifiye lider ve nihayet goble sistemi budamadır.
KAYISI FİDANI ÖSBERG GOBLE KARIŞIMI BUDAMA
Bu şekil budama pramit şeklinde olup 40 derecelik açı ile orta dal üzerinde helezonvari biri diğerinin alt kısmına gelmemek üzere yapılmaktadır.
Ağacın tacını teşkil eden yan dalların bile sürgünü birbirine aşllanmış olduğundan mahsul zamanı aşağı sarkmasına ve dolayısıyle çatal destek konmasına Iüzum kalmamaktadır.
KAYISI FİDANI GOBLE MODİFİYE KARIŞIMI BUDAMA
Kayısı fidanları son yıllarda en iyi şekilde goble -modifiye Iider karışımı sisteminde budanmaktadır.
İyi bir şekilde budanmış olan kayısı fidanı ana dalları bir şemsiye gibi muntazam bir surette açılmış olması ve gövdeyi güneşin yakıcı tesirinden koruyacak şekilde salkım söğüt gibi her yönünü kapatmış olması gerekmektedir.
KAYISI FİDANI GOBLE SiSTEM BUDAMA
Bahçeye yeni dikilmiş bulunan aşılı kayısı fidanlarına goble şekil vermek için 3 sene devamlı olarak budanır. Göble şekline ,kase veya vazo biçimi budama da denmektedir. Bu maksatla fidanlar ilk sene baharda 110 cm. yüksekliğinde budanır.
ikinci sene tepeye yakın üç gözden uzayan dallar 10-15cm.mesafedeki yan gözler üzerinde kesilir. Yaz ayları boyunca bu dallar üzerinde dikine veya obur sürgünler yok edilecek diğerlerinde (Yeşil budama) uç alma yapılır. jkinci sene teşkil eden bu üç sürgün tekrar 10 -15 cm. mesafeden kesilir.
Aynı suretle yaz ayları devamınca yeşil budama tatbik edifir. Diğer taraftan gövdenin kalınlaşması için üzerindeki tali sürgünler de kalınlaşarak, yok edilerek incelerinde uç alma yapılır. Böylece 3 sene devamlı olarak yapılan budama neticesinde taç teşekkül etmiş olurki daha sonraki yılIar hiç bir suretle budama yapılmayarak yalnız kuru dallar ayıklanır.
KAYISI FİDANI MODİFİYE SİSTEMDE BUDAMA
Bahçeye dikilmiş olan aşılı genç fidanıar ilk senesinde 110 -150 cm. yüksekliğinden tepesi kesilir. ikinci yıl yerden 40 -50 cm.'den itibaren 15 -20 cm. ara ile ve helezonvari biri diğeriniın üstüne gelmemek şartıyla 5 göz veya dalcık bırakılarak diğerleri yok edilir.
ikinci sene ağaca bir pramit şekli vermek suretiyıe bu dalcıklar 15 -20 cm. mesafede ve dış göz üzerinde kesilerek gövdeye 45 derecelik bir açı teşkil etmek suretiyle uzaması sağlanır .Bütün yaz boyunca ana dallar üzerinde dikine uzayan obur dallar yok edilerek yan ve alt kısımdakiler muhafaza edilir üçüncü seneden itibaren ağacın hem genel şekline hem de ana ve tali sürgün dallardan ,uzayanları her birine pramit şekil vermeye gayret edilir .Yaz ayları devamınca ana ve tali sürgün dallar üzerinde uzayan genç sürgünler 15 -20 cm. den daha kısa bırakılmak suretiyle uç alma yapılır .
KAYISI FİDANI MODİFİYE LİDER SİSTEMİNDE BUDAMA
Modifiye lider sisteminin en büyük faydası ağacın gövdesini yere yakın kısmından itibaren taçlandıracak güneşin yakıcı tesirinden korumaktır .Diğer taraftan ana dallardan uzayan genç sürgünler alttakilere aşılandığında aşılı kalmakta ve meyve ağırlığı dolayısıyla aşağı sarkmaktan ve kırılmaktan kurtulmaktadır. Bu suretle mahsulün bol olduğu yıllar ana dalların altına çatal sırık ve destek koymaya Iuzum kalmamaktadır.
KAYISI FİDANI BAHÇE TOPRAĞININ iŞLENMESiNDE GÜDÜLEN AMAÇLAR
Bahçe toprakları genellikle aşağıda sıralanan amaçlarla işlıenir.
1 -Ağaçların su ve gıdalarına ortak olan yabani otların yok edilmesi.
2 -Çeşitli gübrelerin toprağa karışmasını sağlamak.
3 -Toprağın verimliliğini sağlayan küçük canlı varlıkların çalışmasını sağlamak.
4 -Köklerin solunumlarını ve topraktaki besin maddelerinin çözümlenmesini ve toprağın havaıanmasını temin etmek.
5 -Yağmur sularının toprak tarafından kolaylıkla emilmesini sağlamak ve kurak bölgelerde yağmur sularının akıp gitmesini önlemek.
6 -Kış aylarında toprağa inen haşerelerin bıraktığı koza ve kurt şekillerini yok etmek için yapılır.
Kayısı fidanları Sonbaharda toprak tavında iken iklim bölgelerine göre Ekim -Kasım ayları içersinde 15 -20 cm. derinliğinde pullukla işlenir. Veya bel ile bellenir. Böylece Sonbaharda toprağı işlıenmiş olan kayısı bahçeleri kışın yağan yağmur ve kar sularını daha iyi bir şekilde tuttuğundan ağaçlarda da sıhhatli ve meyveleri daha bol ve kaliteli olur .Kayısı fidanını ilkbaharda 10 -15 ve yaz aylarında ise 8 -1 0 cm. den fazla derin olmamak suretiyle yağmur ve suıamalardan sonra işlemek çok faydalıdır.Bu mevsimlerde toprak disk -karro, kültivatör .kazayağı veya rotavatör denilen çapa makinaıarından biriyle ,her seferinde bir öncesine nazaran çaprazlama olarak sıralar arası işıenir .
Kayısı fidanlarını her defasında belli bir seviyede işlemek gerekir .Zira ağaçıarın kökleri toprak işlemesine tabi olarak belli bir derinlikte gelişirler .Bu itibarla toprağı bazen yüzeyden bazende çok derinden işlemek çok zararlıdır . Hele yazın çok şiddetli sıcak geçen aylarda luzümsuz yere toprağın işıenmesi nemin kaybolmasına sebep olur .
Sonbaharda kayısı bahçesi pullukla işlenirken toprağın havalandırrlması için bol yağmur ve sulamalardan sonra 2 -3 gün geçmiş olması gerekir .Sonra ilkbaharda toprağı işlenmiş olan bahçeler yağmurlardan daha çok faydalanırlar .
KAYISI BAHÇELERİNİN SULANMASl
Kayısı fidanları genel olarak sudan hoşlanmaz. Ancak meyvelerin irileştiği ve olgunlaştığı yaz devresinde sulanması gerekmektedir .Umumiyetle ,kayısı ağaçları meyili arazinnin eteklerine dikilir .Su tutan ve derin topraklara dikilmiş olan kayısı ağaçları zamk çıkarmakta ve çok miktarda çiçek ve meyve dökümü yapmaktadır.
Kışı şiddetli geçen bölgelerde kayısı ağaçlarının sulanmasını iyi bir şekilde ayarlamak icabeder. Genelikle kayısı ağaçlarının sulanmasına Mayıs ayından itibaren başlanarak ağaç 22 Ağustos tarihine kadar her 20 günde bir tekrarlanması ve 26 Eylül'e kadar devam ettirilmesi gerekir .Bu tarihten sonra biıhassa taban araziye dikilmiş olan kayısı ağaçlarının sulanması neticesi meydana gelen genç sürgünler henüz odunlaşmadığından kışa girdiğinden soğuk ve dona mukavemet edemiyecek yanacaktır.Yani sıcak ve yağmursuz geçen bölgelerde her 20 -25günde bir defa olmak üzere 4 -5 defa sulanır. Ayrıca kayısı mahsulleri ,hasat edilmeden 10 gün evvel sulanması gerekmektedir .
Ayrıca verilen suyun miktarı ve zamanları toprağın çeşidine iklim ve arazi durumuna göre değişir. Kökleri derinde olmayan ağaçlara daha sık su verilir. Killi ve süzek olmayan topraktan daha seyrek su verildiği halde kumlu ve süzek olanlara az fakat daha sık su verilir.Sulama suyunun bilhassa yazın şiddetli sıcaklarının devam ettiği günlerde gövdeye su değmemesi Iazımdır.Bu sebepten suyun gövdeye temas etmemesi için Çevresine topraktan bir yalak yapılır. Esasen yaşlanmış ağaçıarda gövde üzerine değerek verilen suyun hiçbir faydası yoktur .Çünkü ağacın özsuyunu temin eden kılcal kökler tacın gölgelediği yuvarlağın toprak üzerinde bıraktığı çizgi üzerinde bulunmaktadır .Bu sebeple gerek su gerekse gübre ,bu kısım üzerine verilir. Umumiyetle meyve bahçeleri 4 şekilde sulanır.
1 -Sızdırma usulu
2 -Tava usulu
3 -Çanak usulu
4 -Yağmurlama usulu
SIZDIRMA USULU İLE SULAMA
Kılcal köklerin layikiyle faydalanması ıçin meyve bahçesinde dikili olan ağaçların sıraları arasında 25 -30 cm. derinliğinde özel pullukla açılan harklardan salma suyu geçirmek suretiyle sulanır .
TAVA USULU İLE SULAMA
Eğer toprak ağır killi vasıfta ise meyve bahçeleri tava usulüyle sulanır .Bu metot daha düz olan arazide geçirgen olmayan topraklarda tavsiye edilir .Burada esas her ağaç bir tava içerisine alınacaktır .Bu şekilde hazırlanan tavalara bırakılan su toprağın yapısına ve karakterine göre belli bir zaman içerisinde ve belli bir derinliğe kadar nüfus etmesini sağlamaktır .
CANAK USULU SULAMA
Meyve bahçelerindeki ağaçları çanak usuluyle sulamak için sulama suyunun kök boğazlarına değmemesi maksadıyla iki çanak yapılır. Bunlardan içtekine hava yatağı denilmektedir. Dıştaki yatağın içerisine en yakın harktan su bırakılır. Bazı üreticiler sulama suyunun gövdeye değmemesi için kök boğaz kısmına toprak yığarlarsa da doğru değildir. Çünkü kök boğazının etrafındaki toprak ısının tesiriyle bu kısmı çürüttüğünden ağacın kurumasına sebep olur .Ağacın kök boğazı etrafına yapılan çanağın ,genişliği taç kısmının büyüklüğüne ve toprak üzerinde bıraktığı gölgenin büyüklüğüne göre değişir .
YAĞMURLAMA USULUYLE SULAMA
Yağmurlama tesisleri sabit ve seyyar olmak üzere iki türlüdür .Her iki usul için de basınçlı suya ihtiyaç vardır .
KAYISI FİDANLARININ GÜBRELENMESİ
Bir canlı varlık olarak kayısı ağaçları yaşadıkları müddetçe büyümesi, çiçek açması, yapraklanması, sürgün vermesi ve meyve bağlaması için belli ölçüde besin maddelerine ihtiyaç göstermektedirler .Ağaçlar topraktan aldıkları besin maddeleri çok çeşitli olup, her türlü toprakta yeteri kadar bulunmazlar. yahutta zamanla nispetleri azaIır. veya büsbütün yok olurlar. İşte bu suretle eksilen besin maddeleri toprağa iade edilmeyecek olursa ağaçlar zayıf kalacaklarından çeşitli aksaklıklar meydana gelir.
Gübreleme ameliyesinde en iyi ve ekonomik sonucu alabilmek için aşağıdaki hususların çok iyi bilinmesi gerekmektedir .
1 -Hangi cins gübre kullanılmalıdır .
2 -Gübrenin şekli nasıl olmalıdır.
3 -Gübre toprağın neresine verilmelidir.
4 -Gübreler ne zaman verilmelidir.
5 -Gübreler nasıl verilmelidir.
6 -Ne miktar gübre kullanılmalıdır.
1 -Hangi Cins Gübre Kullanılmalıdır
Kullanılacak gübrenin cinsini tayin etmek için toprak analizlerinin yapılması Iazımdır .Ayrıca, bitkinin türü ile iklim de göz önünde bulundurulmalıdır. Kireçli topraklar için suda erir fosfor asidini havi gübreler (bulgur) şeklinde gübreler ile asit karakterindeki azotlu gübreler tercih edilmelidir .
mikroorganizma faaliyeti düşük olan, özelliklle asitli topraklar için nitrat şeklindeki azotlu gübreler uygundur .
2 -Gübrenin Şekli Nasıl Olmalıdır
Gübreler , gaz, Sıvı ve katı şekilde bulunurlar. Katı haldeki azotlu. fosforlu ve potasyumlu gübrelerin toprak ve bitki şartlarına uyacak nispetlerde suda eritilmelerinden sıvı gübreler elde edilir. Sıvı gübreler özel aletlerle toprağa verilir.
3 -Gübreler Toprağın Neresine Verilmelidir
Gübrelerle verilen besin maddelerinden bitkilerin azami derecede faydalanmaları için kök sistemi çevresinde uzun müddet elverişli halde kalabilmektedir. Bu sebepledir ki gübreler ,kılcal köklerin bulunduğu kısma tatbik edilir.
Fosfor asidini havi gübreler toprağın 15 -20 cm. derinine gömmek Iazımdır. Aksi takdirde 3 -4 cm. derinliğinde veya sathında verilecek olursa yağmur ve sulama sularıyla kökün bulunduğu derinliğe inemeyeceğinden bitkiler bundan faydalanamazlar.
Nitrat şeklinde azotlu gübreler çabuk eridiğinden hafif şeklindeki yağışlarla daha elverişli derinliğe inerler. Onun için bu cins gübreleri toprak üzerine serptikten sonra çapa ile hafif şekilde karıştırmak yeterli olmaktadır . Bu gübreler fosforlu gübrelerde olduğu gibi derine verilecek olursa bu defa kök bölgesinden daha derinlere gideceğinden bitkilerin yararlanmaları çok azalır.
4 -Gübreler Ne Zaman Verilmelidir
Toprağın tabii verimlilik durumunun değişik olması çeşitli bitkilerin gelişme devreleri boyunca besin maddelerinden değişik zamanlar içerisinde ve çeşitli miktarlarda faydalanmaları toprakların bazı besin maddelerine belirli bir zaman içerisinde bitkilerin yararlanamayacakları şekilde dönüştürüldükleri iklim faktörlerinden bilhassa yağışın miktarı ve dağılışı itibariyle tatbik edilen gübrelerin yıkanması üz:erine tesiri, gibi faktörler iyi bilindiği takdirde en uygun gübre verme zamanının tayin etmek kolaylaşır .
6 -Ne Miktar Gübre Kullanılmalı
Kayısı bahçeleri için her üç yılda ,bir dönüm başına 3 ton çiftlik gübresi verilmesi en uygun şekildir .Suni gübrelerden her yıl ağaç başına her ağacın yaşı için 100 gr .hesabı i Ie (Ör : 1 0 yaşındaki ağaca 1 kg.) verilmesi faydalıdır .Fosforlu ve potaslı gübreler Sonbaharda ağacın gövdeden itibaren 1 -1 ,5 m. dışına açılacak bir ark içerisine bant şeklinde verilmesi Azotlu gübrelerinde ilkbaharda Mart başında 2/3 ünü Mayıs başında 1/3 ünü olmak üzere serpme şeklinde verilmesi gerekir.
Üretim Miktarı ve Ticareti; Ülkemiz yaklaşık 500.000 tonluk üretim miktarı ile dünya kayısı üretiminde % 20‘lik payla ilk sırada yer alırken ülkemizi İran, İtalya, Pakistan ve İspanya izlemektedir. Dünya taze kayısı ihracatında Fransa, İspanya, İtalya, Yunanistan ve ABD ilk sıralarda yer almaktadır. Dünya kuru kayısı üretiminde ülkemizin payı %70’ler düzeyindedir. Taze kayısı ihracatının arttırılması için dış pazarın talep ettiği sofralık çeşitlerin standartlara uygun olarak yetiştirilmesi gerekmektedir. Özellikle ülkemizin iklim avantajlarını kullanarak Akdeniz ve Ege bölgeleri sahil bantlarında ihracata yönelik sofralık erkenci kayısı üretimini artırmasında yarar vardır.
Kayısı yazları sıcak ve düşük kışları ise uzun ve yağışlı olan yerleri sever. Malatya yöresi bu nedenle kayısı yetiştiriciliği için ideal bir bölgedir. Kayısı ağaçlarının tomurcukları kışın -25 °C’ ye kadar dayanmakla birlikte şeftalilere göre dayanımları daha zayıftır. Kayısı çiçekleri erken dönemde çiçek açtıkları için bazı bölgelerde ilkbahar geç donlarından zarar görürler. Çiçekleri -2,2,-2,5°C’ye, küçük meyveler ise; -0,5-0,8 °C’ ye kadar dayanır. Sahil kesimlerinde kayısılarda çil (kızıl leke), külleme gibi mantari hastalıklar görülebilir. Gerekli toplam sıcaklığın tamamlanmadığı yerlerde kayısılar tam olgunlaştığında bile tatlanmamakta, ekşi olmaktadır. Kayısılarda soğuklama ihtiyacı Japon erikleri ve bademden fazla, armut ve elmalara göre daha azdır. Ege ve Akdeniz bölgelerinde sofralık Aprikoz ve Hacıhaliloğlu çeşitleri soğuklama sürelerini tamamlayamaz. Soğuklama ihtiyacı (7,2 °C’ nin altındaki toplam süre) çeşitlere göre 600 ile 1600 saat arasında değişmektedir.
Kayısı geçirgen organik maddesi zengin, iyi havalanan, sıcak bünyeli tınlı, tınlı kireçli toprakları sever. Nemli, ağır bünyeli, killi toprakları ise sevmezler. Kirece dayanımı bademle eşdeğer olup şeftaliden fazladır.
Bahçe Tesisi, Anaç Kullanımı ve Önemli Çeşitler
Kayısılarda kurulacak bahçelerde çöğür anacı kullanılmışsa aralık dikim mesafeleri; 7x7m, 8x8m olarak, klon anacı kullanılmışsa 5x5m yada sıra üzeri 4m, sıralar arası 5m olarak uygulanabilir.
Kayısı çeşitlerinin önemli bir kısmı kendine verimli olmakla birlikte bazı çeşitlerde kendine uyulmazlık belirleniştir. Bahçe tesisinde ana çeşitle aynı dönemde çiçeklenen dölleyici çeşidin % 10-15 oralarında bahçeye dikilmesinde yarar vardır.
Kayısılarda en çok kayısı ve zerdalilerin tohumları anaç olarak kullanılmakladır. Bu anaçlar kurak koşullara ve nematodlara dayanıklıdır. Myrobalan erik çöğürleri ile Myrobalan 29-C, Saint Julien A, Saint Julien 655/2 ve Myrobalan GF 31 klon anaçları özellikle ağır bünyeli ve nemli topraklarda kullanılmaktadır. Önemli sofralık çeşitler Ninfa, Aurero, Precoce Thirinte, P. Colomer, Beliana, Perfection, Roxana, Goldrich, yerli çeşitlerimiz, Hacıhaliloğlu, Tokaloğlu, Şekerpare, Soğancı, Çöloğlu, Hasanbey, Alyanak, Şam, Kabaaşı, Aprikoz ve Karacabey’dir.
Terbiye Sistemleri ve Budama; Kayısılarda ağaçlar kuvvetli gelişir ve yayvan taç oluşturur bu nedenle kayısılarda genellikle goble terbiye sistemi uygulanmaktadır. Bu sistemde güneşlenme ve meyvelerin renklenmesi daha iyidir Aşırı güneşlenmenin olduğu. yerlerde değişik doruk dallı terbiye sistemi uygulanmalıdır. Kayısı diğer sert çekirdekli meyvelerden şeftali, erik, kiraza göre daha az budama ister. Verime yatmış kayısılarda aşırı budama kurumalara neden olabilir. Özellikle ilk yıllarda haziran ayının ilk iki haftası yapılacak yaz budaması ağaca verilecek terbiye sistemi açısından önemlidir. Meyve oluşumu 2 ve 3 yaşlı dallarda olduğu için bu dalcıkların budamada korunmasında yarar vardır..
Hastalık ve Zararlılar; Kök çürüklüğü, Monilya, Apofleksi, (geriye doğru ölüm), Şarka (Plum Pox), Çil (yaprak delen- kızıl leke, zam hastalığı, önemli hastalıklar arasında yer almaktadır. Yaprak bitleri, yazıcı böcekler, tomurcuk tırtılları, Akdeniz meyve sineği, önemli zararlılar arsında yer almaktadır.
KAYISI FİDANI
Latince prunus armeniaca olarak adlandırılan kayısı; Arapçada zerdalinin iyi ve irisi anlamından türemiştir. Prunus cinsinden bir ağaçtır. Günümüzden 5000 yıl öncede yetiştirildiği bilinen kayısının anavatanı Asya kıtasının batısı; Batı Çin ve Türkistan olarak bilinmektedir. Kayısının yapraklarından önce çiçekleri açar ve çiçeklerin rengi pembe yada beyaz olabilir. Yaprakları uzunca ve kenarları tırtıklı yapıdadır. Meyveleri yuvarlak, sarımsı turuncu renginde tüylü yapıdadır. Fidanın yaşına ve cinsine göre değişkenlik gösteren kayısı ağacının boyu ise 2 ila 10 metre arasında değişmektedir.
KAYISI‘NIN İKLİM ve TOPRAK ŞARTLARI
Kayısı mevsimlerin belirgin olarak yaşandığı; kışların soğuk ve yağışlı, yazların sıcak ve bol güneşli olduğu iklim bölgelerinde yetişmekte ve daha kaliteli ürün vermektedir.
İlkbaharın geç soğuklarından etkilenirler ve sıcaklık eksi dereceleri gördüğünde don olayları görülebilir. Özellikle ılık geçen bahar aylarında erken tomurcuklanan ağaçlar havanın soğumasıyla büyük zarar görürler.
Kayısı ağacı az meyilli, az kireçli, kumlu, köklerinin en az 2-4 metre derine inebileceği topraklarda yetişir. Aksi halde hava alamayan ağaç kökleri nedeniyle ağaç zarar görür. İlkbaharın geç donlarından etkilendiği için yetiştirmek için çukur ve ovalar yerine sırtlar ve yamaçlar tercih edilir.
YETİŞTİĞİ YERLER
Dünyanın birçok yerinde yetiştirilen kayısı daha çok Akdenize yakın ülkelerde, Asya kıtasında özellikle İran, Türkistan ve Afganistan’da; Güney Amerika’da Arjantin ve Şili’de; Avrupa’da, Afrika’da, Amerika’da ve Türkiye’de kendisine geniş yetiştirilme alanı bulmuştur.
Türkiye kuru ve yaş kayısı üretiminde dünyada birinci sıradadır ve Türk ekonomisinde önemli bir yere sahiptir. Türkiye’yi Özbekistan, İran, Cezayir ve İtalya takip etmektedir.
Türkiye’nin hemen hemen her yerinde görülen kayısı ağacı kurutmalık üretiminde daha fazla yapıldığı Malatya, Sivas, Erzincan, Kahramanmaraş’ta görülür. Sofralık üretim ise daha çok Mersin, Hatay, Antalya ve Iğdır’da yapılmaktadır.
KAYISI TÜKETİMİ
Dünyada üretilen kayısının büyük bölümü sofralık olarak tüketilmektedir. Ancak kayısı hasat süresi kısa sürdüğü için kurutularak yada işlenerek de değerlendirilir. Konservesi yapılarak, nektar yapımında, püre yapılarak, reçeli yapılarak, marmelatı yapılarak, dondurularak, likörü yapımında, yoğurt ve pastacılık sanayisi gibi birçok alanda kullanılan kayısının çekirdeği ise kuruyemiş sanayisinde, kozmetik ve ilaç sanayisinde kullanılır.
KAYISI ANAÇLARI
Anaç seçiminde uyuşmazlık, toprak, iklim, meyve kalitesi, ağacın büyüklüğü, verim, zararlılar, hastalıklar gibi faktörlere dikkat edilmelidir.
ZERDALİ VE KAYISI ÇÖĞÜRLERİ
Kayısı için en çok kullanılan anaçtır. Kültüre alınmış kayısıların çekirdekleri kullanılır. Verimi yüksek ve meyvesi kalitelidir. Kuraklığa ve soğuğa daha dayanıklıdır. Kireçli ve tuzlu toprağa daha toleranslıdır. Nematoda yani yuvarlak solucanlara dayanıklıdır. Aşı uyuşmazlığı seyrek görülür. Ağaçları uzun ömürlüdür. Olumsuz yönü ise; ağaçlarının büyük olması, taban suyu yüksek, ağır topraklarda sonuçların başarısız olmasıdır.
BADEM ÇÖĞÜRLERİ
Kireçli ve taşlı topraklarda anaç olarak kullanılır. Badem anacı kazık köklüdür. Bu nedenle kurak şartlarda daha iyi sonuçlar alınır. En büyük dezavantajı kayısı ile badem arasındaki geçikmiş aşı uyuşmazlığıdır.
ŞEFTALİ ÇÖĞÜRLERİ
Alivyal topraklarda kayısıya anaç olarak kullanılır. Güney ve Kuzey Amerika’da yaygın olarak kullanılırken Avrupa’da daha seyrek görülür. Şeftali ağacı nemli topraklara karşı dayanıksız olduğu için kurak koşullarda şeftali ağacına aşılanmış kayısı çeşitleri diğer anaçlara göre daha iyi sonuç verir. Erken meyve verir. Bademde olduğu gibi şeftalide de gecikmiş aşı uyuşmazlıkları görülür. Ayrıca kireçli topraklara ve nematodlara karşıda hassaslardır. Ağaçları kısa ömürlüdür.
ERİK ANAÇLARI
Taban suyu yüksek killi topraklarda yapılması tavsiye edilir. Her türlü toprağa uyum sağlarlar. Aşı uyuşmazlıkları görülebilir.
-Myrobolan(Can Eriği): Çeşitli toprak koşullarına uyum sağlayabilir. Yarı bodur bi türdür. Kökleri hem yüzeysel hemde derine gider. Nematodlara ve ura karşı bağışıklığı iyidir. Kuraklığa karşı orta derece dayanıklıdır. Birçok kayısı çeşidi için anaç olarak kullanılabilir. Sıra üzeri 3.5- 4.5, 4.5.- 5.5 mesafe ile dikim yapılabilir. Sağlamlık ve verim açısından en çok kullanılan tipi “myrobolar 29” dur.
-Marianna: Doğal hibrit sayılmaktadır. Yarı bodur bi türdür. Farklı topraklara uyumludur. Klonal bir anaç türüdür. Nematoda ve kirece dayanalıklıdır.
-Brombton Erik Anacı: Toprak yapısı ağır olan yerlere uygundur. Çelikle çoğaltılabilir ve kayısıyla aşı uyumu iyidir. Soğuklara karşı dirençlidir.
-Pixy: Çok bodur bir türdür. Kayısılarla aşı uyuşması iyidir. Dekara 100den fazla ağaç dikilebilir. Aşılı kayısı çeşitleri erken meyve verirler ve meyveler iri, tatlıdır. Bazı kayısı türleriyle aşı uyuşmazlığı görülmektedir. Kaliteli ve verimli olmalarına rağmen fazla dip sürgünü verdiği görülmektedir.
KAYISI ÇEŞİTLERİ
HACIHALİLOĞLU: Az sulu olduğu için kurutmalık olarak tercih edilen bir türdür. Oval olan kayısının ağırlığı 25 – 35 g arasında değişmektedir. Malatya’da yetiştirilen kaysıların büyük çoğunluğunu bu tür oluşturmaktadır. Ağaçları uzun, dalları yayvandır. Çok kuvvetlidirler ve çabuk büyürler. Çiçekleri beyazdır. Verimi orta seviyededir. Dona, kuraklığa ve hastalığa karşı hassastır. Kaliteli ve sulanan topraklarda her yıl ürün alınır. Meyveler kademeli olarak olgunlaştığı için 2 -3 seferde hasat yapılır.
HASANBEY: Sofralık kayısıların en sevilen türüdür. Ağaç şekli yayvandır ve kuvvetli büyür. Meyveleri çile dayanıklıdır. Meyve heterojen olgunlaşır. Bir yanağı kızarırken diğer yanağı sarı kalabilir. İri meyveli ve yola dayanıklı olduğu için sofralık olarak tüketimi artmıştır.
ŞEKERPARE: Ülkemizde bi çok kaysı çeşidine bu ismim verildiği görülmektedir ancak en tanınmışı Iğdır şekerparesidir. Ağaç şekli yayvandır ve kuvvetli büyür. Meyvesi küçük, rengi sarıdır. Yuvar şekilli çekirdeği tatlıdır. Hem sofralık hem de kurutmalık olarak kullanılabilir.
KABAAŞI: Malatya’da hacıhahiloğlundan sonra en çok yetiştirilen türdür. Ağaçları orta büyüklükte kuvvetli ve diktir. Çil hastalığına ve dona dayanıklıdır.
SOĞANCI: Ağaçları iridir. Meyvesinin eti sert dokuludur. Olgunlaşınca dalla bağlantısı çabuk zayıflar. Tam olgunlaştıktan sonra hasat edilen meyvelerin kükürtleme işleminden sonra meyveye yapışık çekirdeği çıkarırken meyvenin eti parşalanır. Bu yüzden tam olgulaşmadan hasat edilir.
ÇATALOĞLU: Kurutmalık kaysı çeşitlerindendir. Dik ve yayvan olan ağacın dalları aşağı doğru sarkar. Ağaç verimlidir ve meyveleri lezzetlidir. Meyvesi sarıdır.
ÇÖLOĞLU: Sofralık ve kurutmalık olarak kullanılabilir. Reçel yapımına uygundur. Verimi orta seviyededir. Kuraklığa dayanıklı; çil ve manolya hastalığına karşı hassatır.
ALYANAK: Ağaç şekli yayvandır ve kuvvetli büyür. Sofralık kayısı çeşididir. Verimliliği yüksektir. Rengi turuncudur ve bi kısmında kırmızılık belirgindir. İzmir’in erkenci sofralığı olarak bilinir.
ŞALAK: Iğdır ve Kağızman bölgesinde sofralık olarak yetiştirilir. Yayvan taçlı fakat çok kuvvetli büyüyen ağaçlardır. Meyvesi tatlı, dokusu serttir.
TOKALOĞLU: Erzincan, Konya Ereğli ve Yalova çeşidi vardır. Sofralıktır.
ŞAM: Ege bölgesinde yetiştirilir ve erken hasat verir. Ağaçları diktir, zayıf yetişir. Meyvesi yumuşak dıkulu ve az tatlıdır.
TURFANDA İZMİR: Erken hasat veren sofralık kayısı çeşididir.Ağaçları çok verimli meyvesi mayhoş ve yumuşaktır.
İRİ BİTİRGEN: Geç hasat edilen sofralık ve kurutmalık kayısı çeşididir. Ağaçları dik ve yayvan şekillidir. Verimliliği ortadır.
İMRAHOR: Ege bölgesinde erken hasat verir. Ağaçları diktir ve zayıf büyür. Meyvesi yumuşak ve tatlıdır.
KARACABEY: Geç turfanda ürün verir. İyi bakıldığında ağaçları uzun ömürlüdür. Olgunlaşan meyvesinin rengi sarıdan çok kırmızıdır.
ÇİĞLİ: İzmir’de yetişen sofralık kayısı çeşididir . Ağaçları yayvandır. Verimliliği orta seviyededir.
SAKIT 2: Akdeniz bölgesinde yetişen geç turfanda kayısı çeşididir. Ağaçları küçük, yayvan ve zayıf gelişir. Meyvesi tatlıdır.
MAHMUDUN ERİĞİ: Erzincan’da sofralık ve kurutmalık olarak yetiştirilir. Ağaçları dik ve kuvvetli büyür. Meyvesinin rengi sarıdır.
ADİLCEVAZ-5: Bitlis’te yetişen sofralık ve kurutmalık kayısı türüdür. Ağaçları diktir ve kuvvetli büyür.
TURFANDA ESKİMALATYA: Malatyada erken hasat veren sofralık kayısı çeşididir. Meyvesi az tatlı ve yumuşaktır.
ÇEKİRGE 52: Bursada sofralık yetiştirilir. Meyvesi tatlıdır.
HACIKIZ: Sofralık ve kurutmalık kayısı çeşididir. Ağaç kuvvetli büyür ve verimi yüksektir. Meyvesi tatlı ve serttir.
İSMAİLAĞA: Sofralık ve kurutmalık kayısı çeşididir. Ağaçları diktir ve kuvvetli büyür. Meyveleri tatlı ve serttir.
ETHEMBEY: Edirnede yetişen sofralık kayısı çeşididir. Meyvesi kalp şeklinde, tatlı ve yumuşaktır.
KURUKABUK: Sofralık ve kurutmalık kayısı çeşididir. Meyveleri iri, gösterişli ve kokuludur. Ağaçları verimlidir fakat manolya ve çil hastalığına karşı hassastır.
Kayısı Fidanı
Vitamin ve mineral deposu olan kayısı hem taze hemde kuru olarak karşımıza çıkmaktadır.
Zengin yaz meyvelerinden olan kayısı turuncu-sarı rengiyle 12 ay dikime hazır şekilde sizinle buluşturuyoruz.
Dünya da kayısı üretiminde akla ilk gelen yer Anadolu’dur. Türkiye olarak yaş kayısı üretiminde birinci sıradayız.
Akdeniz iklimini seven kayısı yaygın olarak Malatya, Elazığ, Mersin gibi bir çok şehrimizde aktif olarak üretilir.
İnternet adresimiz aracılığıyla en uygun fiyattan kayısı fidanı siparişinizi verebilirsiniz.
Kayısı Ne Zaman Dikilir?
Kayısı dikimini fidanların kış dinlenmesine girdikleri zaman gerçekleştirmenizi öneririz. Kasım ayının ilk haftasından sonra ki dilimler fidan dikimi için en doğru zaman diyebiliriz. Bölge koşullarına göre değişiklik gösterdiğinden bazı yörelerde Nisan ayının son haftasında da dikim gerçekleştirilir.
Satışını Yaptığımız Kayısı Fidanları Hakkında Bazı Bilgiler
Kayısı fidanı için geçerli yaş ve diğer önemli bilgiler satılan ürün içeriğinde yer almaktadır.
Sertifikalı Kayıs fidanlarımızın hepsi saksı içinde kökleri tutmuş bir şekilde gönderilmektedir.
Fidanlarımız için dikim mevsimini beklemenize gerek yoktur. 12 ay boyunca dikilmeye hazır formdadırlar. İstediğiniz zaman dikimini gerçekleştirebilirsiniz.
Kışın sert geçtiği yörelerde yetiştiriciliğini öneririz.
Fidanların Muhafazası Nasıl Yapılmalı?
Kayısı fidanının muhafazası bakım tekniğine uygun olmalıdır. Sulaması illere göre değişkenlik gösterirken gübreleme ve budamanın yapımı süregelen dilimde yapılmalıdır. Verimli ve kaliteli mahsul için toprak analizi yaptırmayı unutmayın.
Dikim İşlemi Nasıl Yapılmalı?
Fidanlarınızın dikimini gerçekleştireceğiniz topraklar birkaç defa alt üst edilerek işlenir ve sonbahar mevsimine kadar dinlendirilir. Dikim zamanı geldiğinde 60 cm genişlikte derin çukurlar açılır ve işaret yerlerine mutlaka çeşitli kazıklar çakılır. Fidanın dikimi yapılacak yerden 15 cm uzağa destek sağlaması için herek dikilir. Ardından fidan dikimi gerçekleştirilir.
Can Suyu Nasıl Verilir?
Dikim tahtasının kaldırılmasından sonra sulama için bir çanak oluşturulur. Bu işlemden sonra da her fidana 20-25 litre can suyu verilir.
Dikim İşlemi Sonrasında Ne Yapmalı?
Dikimden sonra açılan çukurun etrafına çanak yapılır. Bu çanak üzerine taze gübre serilir ve toprak ile kapatılır. Bu işlem kurumasını önlemek için yapılır.
Dikim Mesafesi Ne Kadar Olmalı?
Dikim mesafeleri anacına veya toprağına göre değişkenlik gösterir. Erik anacı üzerinde yapılan dikim 8 x 8 m olurken zerdali anacı 10x10 m mesafede bırakılmalı. Sulanmayan yerlerde bu mesafeler 2 katına kadar çıkarken kare şekli için 10x10m dikim aralığı kullanılır.
Kayısı Fidanı Ne Zaman Meyve Verir
Kayısı fidanlarımız 3 yaşından itibaren meyve verirler. Satın aldığınız meyve fidanlarımızın hepsi 3 yaşındadır. Dikiminizden bir yaz sonra tadımlık olarak meyvesini alabilirsiniz.
Evde Kayısı Fidanı Yetiştiriciliği Yapılabilir mi?
Soğuklama isteğini karşılayabildiğiniz taktirde yetiştirebilirsiniz. Bunun için kışı soğuk geçen bölgedeyseniz eğer 1 ay dışarda bakımına devam etmeniz yeterli. Yaşadığınız bölge kışın ılıman bir iklime sahipse fidanınızı 2 ay dışarıda muhafaza etmeniz isteğini karşılayacaktır.
Hangi İklimlerde Yetiştiriciliği Yapılır?
Kayısı, kurak bölgelerde yarı sıcak iklimi ister. Dağların bol güneş gördüğü derin ve su tutmayan topraklarında çok iyi yetişirler. Hafif kireçli olan yamaçlar ideal yetiştirilme yerleridir. Yerli çeşitlerimizin geneli karasal iklim tipine sahip bölgelerde yetiştirilir. Mevsimsel istek değişkenliği gösterdiklerinden karasal iklim kayısı çeşitleri için uygundur.
Sonuç Olarak
Günümüzde kişisel bakım ve kozmetik sayfalarında da, sağlığa faydaları hakkında bu ağaç son dönemlerde popüler kategoriler içerisinde yer almaktadır. İçeriğinde barındırdığı yüksek vitamin içeriği insanların bu meyve hakkında detaylı bilgiler aradığı popüler sayfalar haline gelmiştir.
Sert iklimden kolay etkilenmeyen ve belli noktaya kadar sert iklimi tolere eden bir ağaçtır. Sipariş verilmesi durumunda tüplü fidanların gönderimi aynı gün yapılmaktadır. Bahçe ve arazileriniz için muhteşem tercihtir.
Meyve Fidanlarında Hangi Kategoriler Popüler
Genellikle yetiştiricilik yapılacak iklime göre popüler fidan ürünü değişkenlik gösteriyor. Kurumsal olarak hizmet veren adresimizde her iklim için popüler kategoriler ve popüler fidanlara ulaşabilirsiniz. Yukarıda yer alan arama bölümünü kullanarak detaylı bilgi sahibi olabilirsiniz.
Satış İşlemi ve Sonrası
Daha detaylı bilgi için bizimle iletişime geçebilirsiniz. Kargo firmaları pandemi dönemi içerisinde aynı gün kargo yapılsa bile nadiren de olsa gecikmeler yaşanabilmektedir. Aşılı fidanlarımız yüksek bir hızla özel olarak hazırlanır. Hızlı kargo ile aynı gün size ulaştırılır.
Dilerseniz dikim ve diğer ürünler hakkında bilgi sahibi olmak için popüler fidanlarımıza göz atabilirsiniz. Aynı gün kargo kategoriler içerisinde yer almaz. Sizler sepete eklediğiniz her ürün hızlı bir şekilde satış işlemi sonrası gönderilir.
- Bitki Cinsi: Meyve Fidanı
- Uygun Bölge: Ordu 25 m
- Uygun Bölge: Rize 11 m
- Uygun Bölge: Sakarya 41 m
- Uygun Bölge: Samsun 10 m
- Uygun Bölge: Sinop 27 m
- Uygun Bölge: Tekirdağ 28 m
- Uygun Bölge: Tokat 630 m
- Uygun Bölge: Trabzon 36 m
- Uygun Bölge: Şanlıurfa 527 m
- Uygun Bölge: Zonguldak 10 m
- Uygun Bölge: Batman 570 m
- Uygun Bölge: Bartın 12 m
- Uygun Bölge: Yalova 8 m
- Uygun Bölge: Karabük 264 m
- Uygun Bölge: Kilis 660 m
- Uygun Bölge: Osmaniye 121 m
- Uygun Bölge: Düzce 149 m
- Bitki Familyası: Rosaceae
- Maksimum Boylanma: 6-10 m
- Yaprak Tipi: Kalp Şeklinde
- Yaprak Kenarı: İnce Küçük Testere Dişli
- Çiçeklenme Süresi: 2-3 Hafta
- Budama İhtiyacı: Budamaya Elverişli
- Kök Durumu: Kazık Köklü Bitki
- Nem İsteği: Nemli
- Hangi Oda: Bahçe için
- Kullanım Alanı: Ön Bahçe
- Kullanım Alanı: Arka Bahçe
- Meyve Tadı: Tatlı
- Uygun Bölge: Muğla 659 m
- Uygun Bölge: Manisa 79 m
- Uygun Bölge: Kocaeli 4 m
- Uygun Bölge: Kırklareli 231 m
- Üretim Yöntemi: Aşılı
- Çiçek Rengi: Beyaz
- Çiçek Rengi: Pembe
- Yaprak Rengi: Yeşil
- İklim İsteği: Sıcağa Dayanıklı
- Meyve Periyodu: Yaz Başı
- Toprak İsteği: Kireçli
- Toprak İsteği: Geçirgen
- Toprak İsteği: Tınlı
- Çiçek Periyodu: İlkbahar Başı
- Saksı Boyutu: 1-2 Litre
- Satış Taç Çapı: 80-100 cm
- Uygun Bölge: Adana 25 m
- Uygun Bölge: Adıyaman 701 m
- Meyve Rengi: Sarı
- Uygun Bölge: Amasya 400 m
- Uygun Bölge: Artvin 530 m
- Uygun Bölge: Aydın 92 m
- Uygun Bölge: Balıkesir 145 m
- Uygun Bölge: Bilecik 513 m
- Uygun Bölge: Bursa 238 m
- Uygun Bölge: Çanakkale 11 m
- Uygun Bölge: Denizli 392 m
- Uygun Bölge: Diyarbakır 674 m
- Uygun Bölge: Edirne 50 m
- Uygun Bölge: Giresun 14 m
- Uygun Bölge: Hatay 89 m
- Uygun Bölge: Mersin 18 m
- Uygun Bölge: İstanbul 25 m
- Uygun Bölge: İzmir 9 m
- Uygun Bölge: Antalya 62 m
sakaryanın sahil kesiminde kayısı olur mu.olursa hangi çeşit iyi olur.rakım:40-50 m.saygılar
çok iyi